Şehirler meydanları ile anılır diye bir söz vardır. Bu gerçekten de öyledir. Özellikle yurt dışına çıkanlar şehirlerin meydanlarını gördüğünde hayran olur.
Merak etmeyin şimdi burada yurt dışındaki bazı meydanların isimlerini tek tek sayıp hava atmayacağım.
Onun yerine meydanı olup da adı bir türlü şehirle birlikte anılamayan “Kent Meydanı’ndan” bahsetmek istiyorum…
Bugünlerde Sakarya Büyükşehir Belediyesi bir çalışma başlattı. Bu çalışmaya göre Büyükşehir “Kent Meydanı’nı” tekrar yenileyecek. Doğrusu iyi de edecek.
Şehrin göbeğinde bu kadar alakasız ve bu denli bir taş yığını meydan herhalde dünyanın hiçbir yerinde yoktur.
Meydandan başka her şeye benziyor. Bayramlarda “panayır alanı,  seçimden seçime de “miting alanı” olarak kullanılıyor o kadar…
Şimdi yeni bir “Kent Meydanı” için Büyükşehir Belediyesi nasıl bir proje arıyor onu bilemiyoruz.
Ancak bugüne kadar hazırlanan projeler içinde de elle tutulur bir proje ortaya çıkmadığı ortada.
Nitekim Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada “Kent Meydanı” için hazırlatılan birkaç projenin beğenilmediği belirtildi…
Öte yandan “Kent Meydanı” ile ilgili özel bir ekibin proje araştırması yaptığı ve şehre yakışanı bulmak için çalıştığı ifade ediliyor.
İnşallah bu sefer doğru bir proje hazırlanır ve şehre yakışır bir “Kent Meydanı” projesi ortaya çıkar.
Dolayısıyla acele etmeye hiç lüzum yok. Geç olsun ama bu sefer gerçekten ismi Sakarya ile birlikte anılan bir “Kent Meydanımız” olsun…
Tabi altı kapalı otopark olması sebebiyle çok fazla bir alternatif bulunabilir mi orasını bilemeyiz.
Ancak bu defaki taş yığınından farklı olsun. Yeşillensin. Ağaçlandırılsın. Cıvıl cıvıl olsun. İnsanın içi açılsın.
Bizim de diğer birçok şehirde olduğu gibi adı Sakarya ile birlikte hatırlanan bir “Kent Meydanımız” olsun…
İnşallah bu defa “Kent Meydanı” için hazırlanan yeni proje içine “miting alanı” veya “panayır alanı” diye gereksiz yerleri sokuşturmazsınız.
Aksi halde “Kent Meydanı” için hazırlanan yeni projenin de bugünkünden hiç bir farkı kalmaz.
Öyle bir “Kent Meydanı projesi” hazırlayın ki en az 100 yıl üzerine tek bir çivi bile çakılmasın. Çok mu abarttık…?