Birkaç gündür Sakarya medyasının gündeminde Adapazarı Belediye Meclis üyesi Ahmet Çil ile ilgili haberler var.AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Çil hakkındaki soruşturmanın Danıştay tarafından iptal edilmesi üzerine konu tekrar gündeme taşındı.Hatırladığım ka

Birkaç gündür Sakarya medyasının gündeminde Adapazarı Belediye Meclis üyesi Ahmet Çil ile ilgili haberler var.

AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Çil hakkındaki soruşturmanın Danıştay tarafından iptal edilmesi üzerine konu tekrar gündeme taşındı.

Hatırladığım kadarıyla AK Partili Ahmet Çil hakkında “katılmadığı meclis oturumlarından para aldığı” gerekçesiyle dava açılmıştı.

Bu davayı açanda yine hatırladığım kadarıyla AK Partili Adapazarı Belediyesi olmuştu.

Sonuçta bugün gelinen noktada Danıştay Ahmet Çil hakkında açılan bu davayı iptal etti ve konu kapandı.

Ancak Ahmet Çil tamda konu kapandı diye düşünülen ortamda “zehir zemberek” bir açıklama yaparak bazı isimleri suçladı...

Benim asıl garibime giden Ahmet Çil’in suçladığı isimler arasında MHP’lİ Meclis Üyesi Suat Çokluk’la beraber Adapazarı Belediyesi’nin de olması.

Hatta Ahmet Çil’e göre MHP’li Meclis Üyesi Suat Çokluk’u Adapazarı Belediyesi kendisine karşı kullanıyor.

Öyle mi değil mi orasını bilemem ama biri AK Partili Belediye, diğeri de yine aynı partiden ve aynı belediyenin Meclis Üyesi.

Birbirlerine karşı böyle suçlayıcı ifadeler kullanmaları insanın biraz değil fazlasıyla aklını karıştırıyor…

Sanki konunun dibini biraz eşeleseniz altından çok farklı bir netice çıkacakmış gibi bir durum var ortada.

Öyle ya sanki tarihinde ilk defa meclis toplantılarına katılmayan bir üye gidip oturum parasını alıyor.

Sonrada gidip AK Partili Adapazarı Belediyesi yine kendi partisinden bir meclis üyesini bunun için mahkemeye veriyor.

Başkaları ne düşünür bilemem ama bu durum bana çokta inandırıcı gelmiyor. Tam tersi asıl konu saptırılmaya çalışılıyor.

Bu yüzdende Ahmet Çil’in mahkemeye veriliş nedeni ve sonrasında Danıştay’ın soruşturmayı iptali falan beni hiç ilgilendirmiyor.

Hele Ahmet Çil’in Danıştay’ın kararı üzerine konuyu tekrar gündeme getirip birilerini suçlayıcı açıklama yapmasını hiç inandırıcı bulmadım.

Bu arada AK Partili Adapazarı Belediyesi’nin MHP’li Meclis Üyesi Suat Çokluk ile nasıl bir işbirliği içinde olabileceğini de anlamış değilim…

Yukarıda da dediğim gibi bu kavganın “perde arkasında” başka bir konu var. Bu konunun ne olduğunu henüz bilmiyorum.

Ama yakın bir tarihte meselenin iç yüzünün ortaya çıkacağını tahmin ediyorum. En azından Adapazarı Belediyesi’nin bu suçlamanın altında kalmayacağını biliyorum.

Evet, sözün özü ortada sanki bir “kayıkçı kavgası” varmış gibi gözüküyor. Bakalım altın başka bir şey çıkacak ama ne?...