Bütün uyarılara rağmen her bayram mutlaka yollar “kan gölüne” döner. Onlarca kazada onlarca insanımızı kaybederiz.Bu bayramda da maalesef yine öyle oldu. Bayram başlangıcı ve sonu yollarda meydana gelen kazalarda birçok ailenin canı yandı.Maalesef bayram

Bütün uyarılara rağmen her bayram mutlaka yollar “kan gölüne” döner. Onlarca kazada onlarca insanımızı kaybederiz.

Bu bayramda da maalesef yine öyle oldu. Bayram başlangıcı ve sonu yollarda meydana gelen kazalarda birçok ailenin canı yandı.

Maalesef bayram süresince haber bültenleri ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen kazalardan geçilmedi…

İyi ki hükümet ülkenin bir çok yerinde “duble yollar” yaptı da meydana gelen kazalar önemli oranda azaldı.

Şayet bu yollar da olmasaymış demek ki bayram süresince yollarda binlerce vatandaşımızı kaybedecekmişiz.

Bu yönüyle baktığımızda ulaşımı rahatlatan “otoyol” ve “köprü” yapımına karşı çıkanları anlamak mümkün değil…

Hepimiz bayram tatili için yola çıkan insanların çektiği eziyete şahit olduk. Uzun araç konvoylarının oluşturduğu kuyrukları gördük.

Haber bültenlerinde İstanbul’dan Düzce’ye 12 saatte giden insanların şikâyetlerine tanık olduk.

Elbette insanlar şikayet etmekte haklı. Normal zamanda 3 saatte aldıkları yolu böyle durumlarda 12 saatte almak insanı çileden çıkarır.

İnsana daha başlangıçta tatili zehir eder. Buna bir de “geri dönüş stresi” eklenince tatiliniz adeta “zıvanadan” çıkar…

Yukarıda da dediğim gibi hükümet iyi ki bu ülkede “duble yollar” yaptı. Neredeyse her bölgeye bir hava alanı inşa etti.

Şimdi de “hızlı tren” gibi gelişmiş ülkelerin 50 yıl önce kullanmaya başladığı projeye ağırlık verdi.

Ulaşımdaki bütün bu olumlu gelişmelere rağmen hala kazalar oluyorsa insan oturup şu soruyu kendisine sormalı;

“Ya geçmiş hükümetler gibi bugünkü iktidar da, bugüne kadar ulaşıma el atmayıp hala eski yoları kullanıyor olsaydık ne olurdu…?”

Ben şahsen bunu düşünmek bile istemiyorum. Zira bugün normalde 3 saatlik yol 12 saatte alınırken o zaman muhtemelen iki günde zor kat edilirdi.

Doğal olarak daha fazla kaza meydana gelir ve bugünkünün kat be kat fazlasıyla insanımızı kaybederdik.

Bayram; bayram olmaktan çıkar, insanların sevdiklerine kavuşma sevincinin yerini “matem” alırdı…

O yüzden bu ülkede her defasında “otoyol, duble yol, köprü, havaalanı, liman, hızlı tren, metro” gibi hizmetlere karşı çıkanları anlamak mümkün değil.

Sadece ben değil, milletin tamamı da bu “köhnemiş zihniyeti” anlayamadığından bu anlayışa hiç teveccüh göstermedi. Bundan sonra da göstereceğini sanmıyorum.

Netice itibariyle “iyi ki duble yollar var” ve bu hizmetleri Türk insanına “layık” gören birileri çıktı. Ya bütün bunlar olmasaydı…