Şırnak’tan gelen helikopter kazası haberi bir anda bütün ülkeyi yasa boğup yüreğimize ateş düşürdü.
Nitekim “yüksek gerilim hattına” çarpması sonucu meydana gelen helikopter kazasında tam 13 askerimiz “şehit” oldu.
Allah bu kazada “şehit” olan askerlerimize rahmet eylesin. Kederli ailelerine de sabırlar versin…
Bu vatan için “şehit” olan her bir evladımız değerlidir. Hiçbirinin birbirinden üstünlüğü yoktur.
Ancak bu kazada hayatını kaybeden iki isim haklı olarak ön plana çıktı. Bunlardan biri Türkiye’nin ilk jandarma kadın komutanı Yarbay Songül Yakut oldu.
Diğeri ise askerler arasında “efsane komutan” olarak bilinen ve sevilen Aydoğan Aydın’dan başkası değildi…
Yarbay Songül Yakut’u ön plana çıkaran sadece Türkiye’nin ilk kadın Jandarma Komutanı olması değildi.
Elbette bir ilk olması adına bu önemliydi ama en önemlisi Yarbay Songül Yakut’un “FETÖ” kumpasına boyun eğmeyip verdiği mücadele oldu.
“FETÖ’cülerin” kurduğu kumpasla görevinden uzaklaştırılan Yarbay Songül Yakut verdiği hukuk mücadelesi sonucu “üniformasına” geri döndü…
Aynı kazada “şehit” olan Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın ön plana çıkmasının ilk nedeni “15 Temmuz” akşamı sergilediği tutum oldu.
Tümgeneral Aydoğan Aydın kendisine bağlı 1’inci Komando Tugayı’nın darbecilerle hareket etmemesi için “tek bir er dahi dışarı çıkmayacak” emrini verdiği ortaya çıkmıştı.
Verdiği bu emir sayesinde de Tümgeneral Aydoğan Aydın Kayseri’de, darbecileri püskürtmüş ve kalkışmayı akamete uğratmıştı…
Tümgeneral Aydoğan Aydın’ı ön plana çıkaran hadise sadece bu değil. “PKK’ya” karşı verdiği mücadelede adeta “destan” yazıp adı “efsane komutana” çıktı.
Özellikle Şırnak’taki “Kato Dağı” bölgesi ve Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ndeki “İkiyakalar” bölgesinde “PKK’ya” büyük darbe vurulmasında rol oynadı.
Dahası askerle oturup kalkan, yemek yiyen ve bu sayede askerin gönlünde haklı bir yer edinen Tümgeneral Aydoğan Aydın, “Asker Aydoğan” olarak anılmaya başladı…
Dedik ya bu vatan için “şehit” olan her askerimiz kıymetlidir. Helikopter kazasında “şehit” olan askerlerimizin her birinin geçmişine baksak mutlak bir “kahramanlık” vardır.
İşin üzücü yanı ise maalesef bu kahramanlıkları gelen bir “şehit” haberi sonrasında öğreniyor olmamızdır.
Oysa evimizde “survivor” izlerken, işimizde kazancımızın hesabını yaparken, bu vatan için nice “isimsiz kahramanlar destan yazıyor…!”