Bizim D-100 Karayolu üzerindeki Sakarya Köprüsü iyiden iyiye “popüler” olmaya başladı.Baksanıza kafası bozulan veya her hangi bir şeye kızan hatta “sevgilisiyle kavga eden” soluğu Sakarya Köprüsü’nde almaya başladı.Tabi niyet aynı, “gelmeyin atlarım” veya

Bizim D-100 Karayolu üzerindeki Sakarya Köprüsü iyiden iyiye “popüler” olmaya başladı.

Baksanıza kafası bozulan veya her hangi bir şeye kızan hatta “sevgilisiyle kavga eden” soluğu Sakarya Köprüsü’nde almaya başladı.

Tabi niyet aynı, “gelmeyin atlarım” veya “sevgilim gelsin yoksa ‘intihar’ ederim” gibi konular…

Malum Sakarya Köprüsü geçtiğimiz gün yine “intihar” girişimine sahne oldu. Yine bildik görüntüler yaşandı.

Hatta aynı gün bir değil iki “intihar” girişimi yaşandı. Biri gündüz saatlerinde diğeri ise sabaha karşı yaşandı.

Tabi Sakarya Köprüsü’nde “intihara” kalkışanların ikisi de bayandı. Anlaşılan bayanların “intihar” için tercihi Sakarya Köprüsü oluyor…

İşin “mizah” yönü bir yana daha önce de defalarca Sakarya Köprüsü’nde “intihar” vakalarına karşı önlem alınması konusunu yazmıştım.

Alınacak önlemin de öyle büyük bir yatırım gerektirecek türden bir şey olmadığını dile getirmiştim.

Hatta bu konuda jandarma ve emniyetin Karayollarına defalarca yazı yazıp talepte bulunduğunu dillendirdim.

Sonuç, Karayollarının umurunda bile değil. Jandarma ve emniyetin bu konudaki yazılarına verdikleri cevap komik;

“Bu konuyla ilgili gündemimizde her hangi bir konu yok. Dolayısıyla Sakarya Köprüsü için herhangi bir şey yapmamız söz konusu değil…”

Eh, ortada şaşılacak bir durum yok. Zaten böyle bir talebi veya yazılan yazıları dikkate alsaydınız şaşardım.

Şimdi Karayolları olarak kalkacaksın “birkaç top tel örgü” satın alacaksın. Tabi öncelikle bunun için bir elemanınızın aldığı maaş kadar bütçe ayıracaksın.

Sonra da bu iş için bir-iki en fazla üç kişiye görev vereceksin. Nereden baksanız çalışma da bir yarım gün sürer.

Durduk yerde biz de size iş çıkarıyoruz. Ne güzel mesainizi kendinize göre hazırlamışsınız.

Boş verin, nasıl olsa bugüne kadar Sakarya Köprüsü’nde yaşanan “intihar” vakalarında biri dışında atlayıp da hayatını kaybeden olmadı.

Bundan sonra da olmaz deyip geçersiniz. Sakarya Köprüsü’ne “çıkar, çıkar, inerler” n’olacak…

İşi “mizahi” bir hale getirmeyeyim diyorum ama Karayollarının bu “trajikomik” tavrı konuyu oraya çekiyor.

Oysa bu kadar basit bir işi “komediye” dönüştürmenin anlamı yok. Orta yerde vatandaşın “canı söz konusu” ise bunun tedbirini almak size düşer.

Aksi halde, “Sakarya Köprüsü” levhasını kaldırıp yerine “intihar köprüsü” levhası asın. Hatta “atlama yeri” diye de bir “kroki” koyun. Size de bu yakışır…