İnsan üzüldüğü¸ kırıldığı zaman, “gönlüm kırıldı¸ kalbim incindi” der; çünkü manevi duyguların tezahür ettiği yer olarak gönül bilinir, kalp bilinir…

Gönlü olgunlaştırmanın yollarından biri de diğer gönüllere değer vermektir… Onları hor görmek ve yıkmak en büyük günah; yapmak ise en büyük sevaptır... Saygı göstermeyen insanın, saygı beklemeye hakkı yoktur. Saygın olmanın yolu başkasına saygıdan geçer...

AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan: “ Koltuklara getireceğimiz arkadaşların isimleri değil, o isimlerin acaba, halkla iletişimi nasıl; Asıl olan budur. Devleti biz yönetiyoruz, hükümetimiz ben de Cumhurbaşkanı olarak bir gayretin içindeyiz ancak, istediğimiz kadar yollar yapalım, havalimanları yapalım, enerjide rekorlar kıralım, bütün bunlar eğitimde, sağlıkta bu yatırımları Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar yapmadı, peki yeterli mi? Hayır! Bunların hepsi gerekli ama yeterli olan milletimizin gönüllerini kazanmaktır. AK Partililer olarak sapasağlam durmamız gerekiyor. Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle zorlu bir mücadeleyi yürütemeyiz” demişti…

Peki, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bu uyarıyı yapmasına rağmen bu kriterlere uyan seçilmiş ve atanmış yöneticiler kendilerine çeki düzen verdi mi?

Geneli vermedi…

Vatandaşa selam vermeyenler, AK Parti liderinin bu açıklamasından sonra zorla selam vermeye başladı…

Zira verdiği selamın zorlama bir selam olduğu aşikar…

Sadece seçilmişlere bakmamak gerek…

Bir de bürokratlar var…

Bunları da değişime sokmak gerek…

Hatta öyleleri var ki: “beni Cumhurbaşkanı atadı kimseyi tanımam istediğimi yaparım” havasında…

O bürokratı atayan ne diyor, atanan ise nasıl tepeden bakar gibi konuşuyor…

Tevazu kalmamış…

Kibri boyunu aşmış…

Egosunu tatmin eden adamlarla geziyor…

Burnu Kaf dağını geçmiş, kıl aldırmıyor…

Sonra piyasaya ‘çok mütevazı bir adamım’ edası ile girmeye çalışıyor…

Beyler bu kişilik meselesidir, kişilik…

Can çıkar ama huy çıkmaz…

Bu tür siyasetçiden ve bürokrattan kurtulmanın tek yolu değiştirmekten geçer…

AK Parti lideri, hizmetlerin yapılmasının gerek ve şart olduğunu, fakat olması gerekenin de asıl bu milletin gönlüne girebilmeyi de her daim vurgulamaktadır? Gönüllere girmek ne demektir?

Gönüllere nasıl girilebilir?

Teşkilatlar gönüllere girmekten ne anlıyor olabilirler?

Sorularına cevap bulanlarla AK Parti yoluna devam etmelidir…

Yoksa gönüllere girmek sadece lafta kalır…

Sağlıcakla kalın…