Sakarya'da dirençli bir şehir kurulması, birçok faktöre bağlıdır ve bu tür bir proje, kapsamlı bir planlama, kaynak yönetimi ve toplumsal katılım gerektirir... Dirençli şehirler, doğal afetler, iklim değişikliği, ekonomik krizler ve diğer olağanüstü durumlara karşı dayanıklılık gösteren, sürdürülebilir ve esnek bir yapıya sahip olan şehirlerdir. Sakarya'nın coğrafi konumu, iklimi, nüfus yapısı ve mevcut altyapısı, dirençli bir şehir kurulması için hem fırsatlar hem de zorluklar sunar...
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, adaylığı sırasında ve seçildikten sonra da her konuşmasında, “Sakarya’da ilk öncelik kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşüm elzem olup, dirençli şehir kurmak zorundayız” demiştir…
Şahsen ben…
Bu köşede uzun yıllardır kentsel dönüşümün bir an önce yapılması için sayısını bilmediğim yazılar yazdım…
Hatta bu konuda Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans yaptım…
Deprem bölgesinde yaşıyoruz…
Hafife alınacak bir konu değil…
Sakarya'da dirençli şehir kurulması için gereken adımlar şunlar olmalıdır!
Bir: Afet Yönetimi ve Risk Azaltma: Sakarya, deprem riski yüksek bir bölgede bulunmaktadır. Bu nedenle, depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi, mevcut yapıların güçlendirilmesi ve afet yönetim planlarının geliştirilmesi büyük önem taşır...
Sel ve su baskınlarına karşı altyapı sistemlerinin iyileştirilmesi ve doğal afetlere karşı erken uyarı sistemlerinin kurulması gereklidir…
İki: Sürdürülebilir Altyapı: Enerji, su, ulaşım ve atık yönetimi gibi temel altyapı sistemlerinin sürdürülebilir ve yenilenebilir kaynaklarla desteklenmesi önemlidir…
Akıllı şehir teknolojilerinin kullanılması, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayabilir…
Üç: Ekonomik Çeşitlilik ve İstihdam: Dirençli bir şehir, ekonomik olarak da çeşitliliğe sahip olmalıdır. Sakarya'da tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin dengeli bir şekilde geliştirilmesi, ekonomik istikrarı artırabilir…
Yerel istihdam olanaklarının artırılması ve girişimciliğin desteklenmesi, şehrin ekonomik direncini güçlendirebilir…
Dört: Toplumsal Katılım ve Sosyal Dayanışma: Dirençli bir şehir, toplumun tüm kesimlerinin katılımını ve dayanışmasını gerektirir. Sakarya'da yerel halkın karar alma süreçlerine dahil edilmesi, sosyal uyumu artırabilir...
Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, toplumun afetlere ve diğer krizlere hazırlıklı olmasını sağlayabilir…
Beş: Çevre ve Doğal Kaynakların Korunması: Sakarya'nın doğal güzelliklerinin ve ekosisteminin korunması, sürdürülebilir bir şehir için kritik öneme sahiptir…
Yeşil alanların artırılması ve iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi, şehrin direncini artırabilir...
Sakarya'da dirençli bir şehir kurulması mümkündür, ancak bu, uzun vadeli bir planlama, kaynak yönetimi ve toplumsal iş birliği gerektirir. Şehrin mevcut potansiyeli ve zorlukları dikkate alınarak, sürdürülebilir ve esnek bir kentsel yapı oluşturulabilir. Bu süreçte, yerel yönetimler, ulusal kurumlar, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği büyük önem taşır...
Yusuf başkanda buna uğraşıyor ve başaracakta…
Sağlıcakla kalın…