Geçen gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında kendi partililerine nasıl hitap edip neler söylediğini hep birlikte gördük.Konuşması sırasında sözünü kesen kişiye; “Parti kültürünü benimsemeyen ve Genel Başkanının sözünü kesen hemen
Geçen gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında kendi partililerine nasıl hitap edip neler söylediğini hep birlikte gördük.
Konuşması sırasında sözünü kesen kişiye; “Parti kültürünü benimsemeyen ve Genel Başkanının sözünü kesen hemen burayı terk etsin. Atın bunu dışarı” dedi.
Bütün Türkiye’nin gözü ününde gerçekleşen bu hadisede Kılıçdaroğlu’nun eleştiriler karşısında ne kadar tahammülsüz olduğunu da görmüş olduk.
Buda açıkça Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de “tek adam” olma hayalini kurarken nasıl bir “ruh hali” içinde olduğunu açıkça gösteriyor…
Hani CHP’de bir eleştiri kültürü vardı? Herkes istediğini hatta Genel Başkanı’nı bile eleştirip, görüşünü söyleyebilirdi?
Hani CHP bütün partiler içinde “parti içi demokrasiye” sıkı, sıkı bağlı tek ama tek siyasi partiydi? N’oldu?
Eğer sizin anladığınız “parti içi demokrasi” grup toplantısında yumruğunu masaya vurarak “atın bunu dışarı” anlayışınızdan ibaretse, alın sizin olsun…
Böyle bir şey var mı? Sen kendi il örgütünü dinlemeyip bir kişinin dediğini yapacaksın, sonra buna itiraz edene de “parti kültüründen” falan bahsedeceksin.
Her halde Sayın Kılıçdaroğlu’na “parti kültürü” dendi mi, aklına ne yazık ki, “kültür mantarı” geliyor.
Siz kendi partililerinize bunu yapıp seslerini kesmeye kalktığınıza göre Maazallah iktidar olsanız bu milletin “ses tellerini” söker alırsınız…
Hadi buyurun. Aynı yöntemi CHP Sakarya İl Örgütü için de yaptınız. Örgütünüzün size sunduğu isimleri elinizin tersi ile ittiniz.
Ta Ankara’ya sizin yanınıza giden insanları dinlemediniz. Hatta suratlarına bile bakmadan geri gönderdiniz.
Yahu bunlar sizin partinizin Sakarya İl Örgütü yöneticileri. Onlar kimin CHP’ye oy kazandıracağını bilmeyecek de sen mi bileceksin…?
Sonuçta n’oldu? Yaptığınız hatanın farkına vardınız da geri adım atmak durumunda kaldınız. Peki, iyi mi oldu?
CHP’nin Sakarya’da ki oy oranını arttırması ve “iddialı” duruma gelmesi adına elbette yerinde bir karar oldu.
Ama daha işin başında şık bir durum olmadı. Hem Ecevit Keleş hem de Raşit Dünya gereksiz yere hırpalanıp kırıldı…
Netice itibariyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bundan böyle hiç boşuna Başbakana “iftira” atmaya falan kalkmasın.
Zira kendisinin son grup toplantısında “tek adam” edasıyla grup kürsüsünden partililere nasıl davrandığını görmüş olduk.
Siz, Hakan Tartan’ın da dediği gibi “piyon seçer gibi adam seçerseniz” önce kendi partililerinize sonra da o ildeki vatandaşlara saygısızlık etmiş olursunuz.
Tabi Kılıçdaroğlu’nun derdi “parti içi demokrasi” falan değil. O’nun derdi CHP içinde “tek adam” olup grup toplantılarında “Heil Kemal” diye karşılanmak…
Next