Gök bilimcilerin Ağustos ayı içinde gerçekleşecek olan astronomik olaylarla ilgili yaptıkları uyarılar insanı ister istemez korkutuyor.

Bu uyarılara göre Ağustos ayı içinde önce “ay tutulması” yaşanacak ki, dün akşam bu olay gerçekleşti.

Ondan sonra da 12-13 Ağustos tarihleri arasında görülecek “meteor yağmuru” ve ardından da 21 Ağustos tarihinde yaşanacak olan “güneş tutulması…”

Tabi bu tür astronomik olayların ardı ardına gelmesi insanın aklına kötü şeyleri getirmiyor değil.

Hatırlarsanız “17 Ağustos 1999 Depremi” öncesinde de bu tür astronomik olaylar gerçekleşmişti.

Önce olağan dışı sağanak yağmurlar bastırdı, sonra aşırı sıcaklar ve ardından da “güneş tutulması” meydana gelmişti…

Tabi o zaman bu olaylara pek bir anlam veremediğimizden sonrasında yaşanan felaketin farkında olamadık.

1999 yılının Ağustos ayında yaşanan “güneş tutulmasını” insanlar adeta “karnaval” havasında izlemişti.

“Güneş tutulması” sırasında “Nemrut Dağı’nda klasik müzik” çalıp, insanlar bu astronomik olayı izlemek için “özel gözlükler” bile satın almıştı…

Nihayet “güneş tutulması” sonrasında “17 Ağustos 1999” sabahı saat “03:02’de” yaşanan depremle “güneş” gibi birçok insanın “hayatı da tutuldu.”

İnsanları “uykuda” yakalayan depremde binlerce insanımız “enkaz” altında can verirken on binlerce insanımız da yaralandı.

Binlerce ev yıkılıp, on binlerce konut da ağır ve orta hasarlı olarak yıkılmayı bekledi. Bugün bile o depremin izlerini tam olarak sildiğimiz söylenemez…

Tabi depremlerin, yaşanan bir takım astronomik olayların hemen ardından geldiği konusunda net bir şey yok.

Ancak aylardan “Ağustos” ve “1999 Depremi” öncesi görülen astronomik olayların aynısı tekrar edince; insan ister istemez ürküyor!

İnşallah bizimki bir “hüsn-ü kuruntudur” da Ağustos ayında yaşanan ve yaşanacak bu astronomik olaylar sadece vesvese olarak kalır…!

Netice itibariyle, Allah bu millete yeniden, “17 Ağustos 1999 Depremi” gibi bir felaketi yaşatmasın!

Bir kere “sütten ağzımız yandı.” Dolaysıyla bu tür astronomik olaylardan “nem” kapıp, “yoğurdu üfleyerek yemeye kalkmamız” son derece normaldir.

Nitekim “17 Ağustos 1999 Depremini” yaşayan biri olarak “hayırdır İnşallah; ay tutulması, meteor yağmuru, güneş tutulması” deyip vesvese yapmamız normaldir…