Güvenli bina, yaşamın olmazsa olmazıdır...
Dün Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi...
Bu güçlü sarsıntı, Sakarya başta olmak üzere Marmara Bölgesi genelinde hissedildi. Bölgede artçı sarsıntılar ise hâlâ devam ediyor...
Başlıktaki ifade, aslında depremle ilişkili can kayıplarının gerçek nedenine dikkat çekiyor...
Depremin kendisi değil, dayanıksız ve kötü inşa edilmiş binaların varlığıdır asıl tehlikeyi yaratan. Bu kısa ama anlamlı mesaj, büyük bir gerçeği güçlü bir şekilde dile getiriyor...
Söz konusu cümle, üç önemli noktayı anlatır…
1. Doğal Felaket Değil, İnsan Kaynaklı Sorunlar: Deprem bir doğa olaylarından sadece biridir. Ancak, bu olgunun yıkıcı bir felakete dönüşmesinin esas nedeni, insanların hatalı yapılaşmalarıdır...
2. Önlenebilir Kayıplar: Depremleri önleyemeyiz. Fakat sağlam altyapı, doğru zemin etütleri, kaliteli inşaat malzemeleri, iyi mühendislik hizmetleri ve etkin denetim mekanizmaları sayesinde can kayıplarını büyük ölçüde azaltabiliriz...
3. Sorumluluğun Adresi: Bu ifade, tüm sorumluluğu doğaya yüklemek yerine; binaları tasarlayanlardan inşa edenlere, denetleyen kurumlara kadar herkesi içine alan insan faktörüne işaret eder...
1999 Gölcük Depremi sonrasında yaygınlaşan bu slogan, 2023 Kahramanmaraş depremlerinin yol açtığı büyük tahribatla birlikte ne yazık ki bir kez daha doğruluğunu trajik biçimde gösterdi...
Her iki depremde de on binlerce binanın çöküşüne sebep olan "çürük" yapılaşma gerçeği, bu mesajı adeta toplumsal bir uyarıya ve haykırışa dönüştürdü...
Demem o ki; "Deprem öldürmez, çürük binalar öldürür" ifadesi, deprem güvenliği açısından üzerinde durulması gereken en kritik ve temel dersi özetlemektedir…
Yani…
Güvenli bir bina, güvenli bir yaşam demektir...
Sağlıcakla kalın…
Next