Günah işleyen, dünya ve ahirette büyük sıkıntılara maruz kalır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Günah işleyince kalbde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe edilirse o leke silinir. Günahlara devam edilirse, o leke büyür ve kalbinin tamamını kaplar.) [Nesai] [Kalb kararınca da, artık ibadet etmek zor olur, günahları işlemek kolay gelir.]

(Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir. O kimse artık sevap işleyemez olur.) [Bezzar]

(Derdiniz günahlardır, devası istigfardır.) [Deylemi] [İnsanların başına gelen bütün sıkıntılar günahları yüzündendir. İstigfar edince, yani pişman olup tevbe edince günahlar silinir.]

(Kendini günahlardan korumayanı Allahü teâlâ [dünya ve ahirette felaketlerden] korumaz.) [İbni Hüzeymi] [Günahtan kaçmaya gayret edersek, Allahü teâlâ da bize yardım eder. Günaha önem vermezsek, felaketlerden kurtulamayız.]

(Kişi işlediği günahlardan dolayı rızkından mahrum kalır.) [Hakim] [Günah işleyenin kazancında bereket olmaz. Ömrü sıkıntı içinde geçer.]

Her günahı çok tehlikeli görmelidir! Müminin alametlerinden biri de günahını çok tehlikeli görür. Hadis-i şerifte, (Mümin, günahını başucunda dağ gibi görür, hemen üzerine yıkılacağından korkar. Münafık ise burnuna konmuş sinek gibi görür, hemen uçacağını zanneder) buyuruldu. (Buhari)

Gizli işlediği bir günahı ona buna duyurmak da ikinci bir günahtır. Böyle günahların affı zor olur. Hadis-i şerifte, (Her mümin affedilir, ancak günahını başkalarına açıklayanlar hariç) buyuruldu. (Buhari)

Kabahat gizli de, açık da işlenmez. Bir âyet-i kerime meali:

(Açık da olsa, gizli de olsa günahlardan sakının!) [Enam 120]

Fakat gizli işlenmiş bir günahı açığa vurmak ayrıca günahtır. İbni Âbidin hazretleri, (Günahını açığa vurmak ayrıca günah olur. Gizli yapılan günahı başkalarına anlatmak da günahtır) buyuruyor. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Bir günaha düşen, Allah’ın örtüsünü, onun üzerinde bulundursun!) [Müslim]

Günahtan el çekemeyen kimse, kötü örnek olmamak için günahını gizlemelidir. Oruç tutmayan kimse, orucunu gizli yemelidir. Açıktan yemesi ayrıca günah olur. İşte atalarımızın, (Kabahat de gizlidir) demeleri bu sebeptendir.

Günahların hepsi Allahü teâlânın emrini yapmamak olduğundan büyüktür. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin)

Demek ki günah işleyerek ibadet yapılmaz. O halde, bir farzı yaparken haram işlemek mecburiyeti olursa haram işlememek için farz tehir edilir. Bir sünneti işlerken de, mekruh işlemek gerekirse, mekruhtan kaçmak için sünnet terk edilir.

Allahü teâlânın yasak ettiklerinden kaçmamak günah olduğu gibi, emirlerine riayet etmemek de günahtır. Haram işlememek, farzı yapmaktan önce gelirse de, farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur. Mesela, namaz kılmamak içki içmekten daha büyük günahtır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Günahtan nefret eden ve ibadetten lezzet alan, hakiki mümindir.) [Taberani]

(Günahlardan çok korkan, Allah’a en çok ibadet edenlerden olur.) [İbni Mace]

Günah işlemeye devam eden kimse unutkan olur, ahmaklaşır, aklı da azalır. Hadis-i şerifte (Günah işleyenin bir aklı gider, bir daha geri dönmez) buyuruldu. (İ.Gazali)

O halde günah işlemekten çok sakınmalıdır./ www.dinimizislam.com