Taksim “gezi parkı” ile ilgili yapılan “diyalog” çağrılarına, “sert üslubuyla” eleştirilen Başbakan bile olumlu cevap verdi.Bütün bu olup bitenin sonuçlanması ve artık kimsenin burnunun kanamaması adına açıkça “geri adım” attı.Ancak “gezi parkı” eylemcile

Taksim “gezi parkı” ile ilgili yapılan “diyalog” çağrılarına, “sert üslubuyla” eleştirilen Başbakan bile olumlu cevap verdi.

Bütün bu olup bitenin sonuçlanması ve artık kimsenin burnunun kanamaması adına açıkça “geri adım” attı.

Ancak “gezi parkı” eylemcileri bu “geri adıma” rağmen eylemi sonlandırmayınca olanlar oldu.

Polis “gezi parkına” yönelik operasyon başlatıp günlerdir “işgal” altında tutulan alanı boşalttı…

Sonrası malum, gece boyu İstanbul’un çeşitli bölgelerinde polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı.

Tabi bütün bunlar olurken “twitter” üzerinden sistemli olarak yalan, yanlış kışkırtıcı haberler yayılmaya başladı.

Bu kışkırtıcı haberler sayesinde eylemin ilk günlerinde olduğu gibi olayların bütün Türkiye’ye yayılması amaçlandı ama vatandaş bu defa yemedi…

Evet, ben daha işin başından beri bu eylemcilerin niyetinin “masumane” olduğuna hiç ama hiç inanmamıştım.

Sadece ben değil, aklıselim birçok insan bu konuda görüş bildirdi. Taksim “gezi parkı” eylemlerinin arkasında farklı güçlerin olduğu noktasında birleşildi.

Nitekim amaç birilerinin dediği gibi sadece “gezi parkındaki” ağaçlar olsaydı bugün hala çatışma ortamı bulunmazdı…

Kim ne derse desin Taksim “gezi parkı” eylemcileri her şeye rağmen istediklerini almayı başarmıştı.

Başbakan gibi kolay kolay taviz vermeyen Recep Tayyip Erdoğan bile uzun süren görüşmeler sonrasında ikna olmuştu.

Şayet “gezi parkı” eylemcileri istekleri kabul eden Başbakan’ı dinleyip evlerine dönmeyi kabul etselerdi bugün ceplerinde bir başarı karnesi olacaktı.

Ancak onlar yakaladıkları bu fırsatı geri tepip bu defa “saçma sapan” isteklerde bulununca haklı oldukları farz edilen davada resmen haksız duruma düştüler…

Taksim “gezi parkı” eylemcileri kusura bakmasın. Bu tutumla “gezi parkı” alanında resmen “işgalci” oldunuz.

Dolayısıyla devletin de sizi o alanda “işgalci” olarak bırakması söz konusu olamazdı. Güzellikle gitmeyeceğinizi ilan ettikten sonra da polis gerekeni yaptı.

Kötü başlayan “gezi parkı” eylemini herkesi mutlu edecek bir şekilde bitirme fırsatı varken birilerinin çıkarları uğruna berbat ettiniz…

Çıkan olayları ve “gezi parkı” eyleminin ardındaki isimlere bakınca oradaki “illegal” grupların “gaza geldiğini” söylemek doğru olmaz.

Bunlar resmen “dolara” gelmiş ve orada “masumane” bir amaçla bulunan gençleri gerçekten iyi kullanmış.

Netice itibariyle, eylemlerin perde arkasında ki aktörler teker, teker ortaya çıktıkça, “gezi parkındaki pis koku” genizleri iyiden iyiye yakmaya başladı…