Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili tartışmalar sürüyor.

Malum ilgili KHK, “15 Temmuz 2016’da” yaşanan darbe girişimi sırasında “darbeci askerlere” müdahale eden sivillerle ilgiliydi.

Buna göre “FETÖ’nün” üniformalı “terörist askerlerine” karşılık veren vatansever sivillerin cezai sorumlulukları 121’inci madde ile kaldırılmış oldu…

Tabi bu KHK ile MHP haricindeki bütün muhalefet partileri başta CHP olmak üzere adeta ayağa kalktı.

İlgili KHK’ya farklı anlamlar yükleyip neredeyse “15 Temmuz” akşamı “FETÖ’nün” haşhaşilerine göğsünü siper edenlere hesap sorulması istendi.

İşin ilginç yanı ise bu tartışmalara eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Ancak gerekli cevabı aldı…

Bu tartışmalar sürerken en büyük tepkiyi haklı olarak “15 Temmuz’un” gazileri gösterdi.

Sakarya’da “15 Temmuz” gecesi Valilikte “FETÖ’nün” haşhaşileri tarafından açılan ateşle gazi olan Mehmet Akyazıcı tartışmaların kendilerini rencide ettiğini söyledi.

Ardından da Mehmet Akyazıcı bir açıklama yapıp “15 Temmuz” akşamı yaşadıkları ile ilgili bakın neler dedi…;

“15 Temmuz’da gece saat 23.30 gibi abdestimi aldım ve çocuklarımla vedalaşarak evden çıktım.

Ülkemin insanlarının seçtiği siyasi iradeyi yerinde tutmak, anayasal düzeni bozmaya çalışanlara karşı çıkmak için hemen meydana koştum.

Sakarya Valiliği’nin darbeciler tarafından sarıldığını ve bu darbecileri de polislerin sardığını öğrenince valiliğe gittim…

Darbeciler valiliğin önünde yürümeye başladı. Biz de vatandaşlar olarak onlara karşı tekbir getirerek yürümeye başladık.

O sırada valilik kapısından askerler ateş etmeye başladı. Bizde silah yok. Sadece tekbir getiriyorduk ve içimizde zerre korku yoktu. Bir anda bizi taramaya başladılar.

Benim olduğum yerde yaklaşık 13-14 kişi vurulup yere düştü. Ben de ayağımdan vuruldum. Şaka gibi ama gerçekten vurulmuştum ve ayağımdan kan akıyordu…”

Gelin bu insanların hakkını yemeyin. Bu vatan için “FETÖ’nün” haşhaşilerinin kurşunlarına kendini siper eden gazilerimizi daha fazla rencide etmeyin.

Nitekim bazıları o sıcak yaz akşamı ATM kuyruklarına ve marketlere koşarken bu insanlar ülkenin geleceğini ve çoluğumuzun çocuğumuzun yarınlarını kurtardı.

Öyleyse bu tartışmayı daha fazla uzatmanın anlamı yok! Zira “gaziler rencide oldu, bari şehitlerimizin kemikleri sızlamasın!” Çünkü o insanlara haksızlık oluyor…!