Sürekli olarak gündeme getirip duruyoruz. Bu yüzden de belki tekrara düşüyoruz ama bu işin şakası yok.
Zira 15 Temmuz akşamı bu millet “FETÖ’nün” gözü dönmüş “haşhaşilerinin” kalkışmasıyla çok büyük bir badire atlattı.
Türkiye resmen uçurumun kenarından döndü. Dolayısıyla tekrara da düşsek, aynı konuları gündemde tutmaya devam edeceğiz…
Nitekim birileri halen daha işin farkında değildir. Devlet içindeki “FETÖ’cüleri” biran önce temizlemek için uğraşırken bazıları da “ipe un sermeye” devam etmektedir.
Sakarya’da ki bütün kurumlara “içinizdeki ‘FETÖ’cüleri’ temizleyin” diye talimat gönderiliyor ama birileri “ayak sürümekte” ısrar ediyor.
Hatta “CD” ile isim isim, tek tek bildirilmesine rağmen belli kurumlar dışında kimse içindeki “FETÖ’cülere” dokunmak istemiyor…
Sorsanız “onlar eskiden ‘FETÖ’cüydü’ ama” ile başlayan cümleler kurup hemen savunmaya geçiliyor.
Veya görevden alınması istenen “o isimlerin ‘FETÖ’ ile alakası yok” gibi garip bir sahiplenme içine giriliyor.
Hatta Sakarya’da “FETÖ” operasyonları çerçevesinde görevden alınan isimleri “aklayabilmek” adına yapmadıkları kalmıyor…
Kim ne derse desin. 15 Temmuz akşamı “FETÖ’nün” acımasız “haşhaşileri” bu ülkede “darbe” yapmaya kalkıştı.
Gerçi çok şükür Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “basiretli” duruşu ve bu milletin “feraseti” sayesinde “FETÖ’cü” hainler boylarının ölçüsünü aldı.
Ancak 15 Temmuz akşamı “FETÖ’nün” hain “haşhaşilerinin” emir ve direktifleri dışarıdaki “sivil” unsurlardan aldığı da unutulmamalıdır…
Bunun en güzel örneği de şüphesiz “Adil Öksüz” denen Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi olan “haşhaşidir.”
Yolda görsen “selam” bile vermeyeceğin bu isim “FETÖ’nün”, belki de 15 Temmuz “darbe” girişimini planlayıp yöneten isimlerinden sadece biridir.
Bugün bile ülkedeki tüm “istihbarat” birimini peşinden koşturan “Adil Öksüz’ün” öğretim görevlisi olmanın dışında özel olarak eğitime tabi tutulduğu ortadır…
Öyleyse kamu ve özellikle belediyelere öyle veya böyle alınan “FETÖ’cülere” hala daha arka çıkmak tam anlamıyla akıl tutulmasıdır.
Nitekim içinize kadar “sızmış” bu “FETÖ’cülerin” halen taşıdıkları kimlik altında dolap çevirmediklerini kimse iddia edemez.
Dolaysıyla “FETÖ’cü, FETÖ’cüdür, iyisi olmaz.” 15 Temmuz’da bunu gördük. Millet içinizdeki bu “FETÖ’cüler’i” temizlemenizi bekliyor. Tabi özür de dilerseniz iyi olur…