Maalesef “koronavirüs” nedeniyle esnaf bir yıldır mağdur.

İşyerleri kapalı.

Esnaf iş yapamadığından zor günler geçiriyor.

Evine ekmek mi götürsün, ödemelerini mi yapsın, ne etsin şaşırmış durumda.

Gerçi devlet karınca kararınca esnafa destek veriyor.

Ancak bu yardımlar esnafın derdine derman değil “pansuman” oluyor.

Yine de hiç yoktan iyidir.

Ama işyerleri kapalı kaldığı sürece sıkıntı giderek büyüyor…!

***

Tabi işyeri sahiplerinin tamamı dertli ancak;

Yiyecek içecek esnafı daha dertli!

Hepsi de işyerlerinin biran önce açılacağı günü bekliyor.

Daha ne kadar bekleyecekleri de belli değil.

Zira “koronavirüs” illeti bir türlü buna müsaade etmiyor.

Tam normale dönmeye başlayacağız erken vakalarda artış oluyor.

Tabi bu durum da yiyecek içecek esnafının işyerlerini açmasına mani oluyor…!

***

Dolayısıyla esnaf haklı olarak dertli!

Hükümete de sitemli.

Ancak öyle bir durum ki;

Bütün işyerlerini açsan bir türlü!

Açmasan başka türlü!

Yani biraz da bu durumdan vatandaş olarak biz sorumluyuz.

Şu “koronavirüs” kurallarına uymakta biraz daha dikkatli olsak belki bugüne kadar esnaf işyerlerini çoktan açmıştı…!

***

Öyle ya;

Vatandaş olarak hala daha kurallara uymamakta inat ediyoruz.

Marifetmiş gibi “maskesiz” dolaşmakta ısrar ediyoruz.

Mesafe kuralını unutup eş dost ziyaretlerinden geri kalmıyoruz.

Hele “eğlencemizden” hiç taviz vermiyoruz.

Kaçak göçek eğlenmek için türlü metotlara başvuruyoruz.

Öyle ki;

“Şeytanın” bile aklına gelmeyecek yöntemler uyguluyoruz.

Vatandaş olarak kurallara uymazsak nasıl normalleşeceğiz?

Nasıl açılacak işyerleri…?

***

Netice itibariyle suçu başkalarında aramayalım.

Boşuna başkalarına da kızmayalım.

Vatandaş olarak bizler gerekli kurallara uymamakta ısrar edersek esnaftan ve ailelerinden daha çok “ah” alırız.

Normale dönüp işyerlerinin açılması için bekleyip dururuz.

Bakalım bu işin sonu nereye varacak?

Bu kafayla gidersek sonumuz pek de hayırlı gözükmüyor ama;

Allah hayretsin…!