Geçtiğimiz gün “fake” bir hesaptan yayıldığı anlaşılan ve Sakarya’da ki bazı AK Partili belediye başkanları ile ilgili “twitler” Sakarya’da günün konusu oldu.
Gerçi AK Parti Sakarya İl Başkanlığı bu konuda bir açıklama yaparak ilgili isim hakkında partinin üyesi olmadığını yönünde bir açıklama yaptı.
Bu açıklamayla birlikte ilgili “twitter” hesabı ile ilgili “yasal” çalışmaların başlatıldığı ifade edildi…
Doğrusu bu “twitter” hesabında ortaya atılan “iddialar” ile ilgili bize bir takım “twitler” geldi.
Ancak konu fazlasıyla “belden aşağı” olduğu için üzerinde durmayıp haber yapma gereği duymadık.
Aslında bu konu ile ilgili yazmayı bile düşünmedik. AK Parti İl Başkanlığı’ndan açıklama gelince biz de kıyısından köşesinden değinelim dedik…
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kişilerin “özel hayatları” bizleri çok fazla ilgilendirmemeli.
Fakat konu belediye başkanları olunca yani söz konusu “iddialarda” adları geçenler kamuya mal olmuş isimler olunca ister istemez merak ediliyor.
Yaptıkları her icraat, attıkları her adım özellikle AK Parti seçmenleri tarafından takip ediliyor. Bu da son derece doğaldır…
Söz konusu “iddialara” gelince; bizler samimi olarak bunların bir “iftira” olduğuna canı gönülden inanmak istiyoruz.
Ancak ortaya çıkan manzaranın da “iddialarda” adı geçen belediye başkanları için çok da hoş olmadığını belirtmekte yarar var.
Dolayısıyla burada yapılması gereken “bütün bunlar bir iftira” deyip konuyu kapatmak yerine ciddi bir incelemenin başlatılmasıdır…
Kim ne derse desin bir ismi belediye başkanlığı gibi aynı görevde 15-20 yıl tutarsanız bir takım sıkıntıların çıkması da normaldir.
Maalesef belirli bir süreden sonra işler “hizmet” noktasından çıkıp farklı mecralara kaymaya başlar. Bunu biz söylemiyoruz. Bu işin uzmanları söylüyor.
Hele birde sırtında taşıdığı kendi ceketi bile üzerine ağır gelen birine belediye başkanlığı ceketini giydirirseniz altında ezilir ve “zıvanadan” çıkar…
Eskiden hoca, “cenaze namazını” kıldırıp cemaatten helallik istedikten sonra “bu mevtayı nasıl bilirdiniz” diye sorardı. Cemaat de “Allah Rahmet eylesin” der, geçiştirirdi.
Son zamanlarda bu soruya“iyi biliriz” diyen olsa da, kim “iyi” kim “kötü” sorusuna “şahitlik” etmek “veballi” iştir. Zira “mahşerde” bu “şahitlik” senden sorulacaktır…
Şimdi ortada “cenazeler” var. “Er kişi niyetine” namazlarını kılıp hepsine “helallik” versek de hocanın “bu mevtaları nasıl bilirdiniz” sorusuna ne cevap vereceğiz…?