Yok arkadaş.
Olacak gibi değil.
Çarşı pazar vıcık vıcık insan kaynıyor.
Sanki başımızda bir "koronavirüsü" illeti yokmuş gibi insanlar rahatça dolaşıyor.
Ağızda ne maske var ne de ellerde eldiven.
Hele "sosyal mesafeyi" takan yok.
Sahi n'olacak bu halimiz...?
***
Devlet bizim adımıza tedbir alıyor;
- 65 yaş ve üstü sokağa çıkmayacak.
Olmadı;
- 20 yaş ve altının da sokağa çıkması yasak.
İyi de 20 ile 65 yaş aralığındaki insanlar sokakta adata "çift kale" maç yapıyor.
Bu nasıl bir anlayıştır.
Hangi akla hizmettir anlamak mümkün değil.
Evinizde kalın be kardeşim...!
***
Devlet insanlar evde kalsın diye tedbirleri arttırdıkça çarşı pazarda insan sayısı artıyor.
Maske maske diye bir tarafını yırtarlar, devlet "bedava" maske dağıtmaya başlayınca, takanlar da maske takmaz oldu.
"Koronavirüsünden" korunmak için "sosyal mesafe" diye bir kavram çıktı, insanlar neredeyse "et ete, g.t g.te" oturmaya başladı.
Mahsus mu yapılıyor?
Milletçe kafayı mı yedik?
Anlamadım gitti...!
***
Bu illet sadece laf dinlemeyen, kurala uymayan, söyleneni yapmaya bulaşsa;
- Kendin ettin kendin buldun.
Diyeceğim.
Bu vurdumduymazlık yüzünden asıl masum insanların canı yanıyor.
Her geçen gün "koronavirüsü" yüzünden daha fazla insan hayatını kaybediyor.
"Koronavirüsü kapan insan sayısı artıyor.
Neden?
Evde kalmadığımız, kurallara uymadığımız, maskesiz sokağa çıktığımız için.
Bunu başka türlü daha nasıl anlatsak bilmem ki...!
***
Ortalık "ada vapuru" gibi.
Kimi ararsan çarşı, pazarda.
"Enteli" danteli, ihtiyarı, genci, çok bilmişi, az bilmişi hepsi var.
Bu kafaya devlet ne yapsın?
Devletin bizi düşündüğü kadar biz kendimizi düşünmüyoruz.
Ancak "sosyal medyada" bacak gibi atmasını biliyoruz.
Allah islah etsin size başka ne diyeyim...!