Ya da Devlet Bahçeli kimin planını ve dümenini bozmuştur?
MHP'de kimin Genel Başkan olacağına, partiyi kimlerin yöneteceğine MHP'liler karar verir?
Hatta MHP'ye sempatizan olmak, MHP'ye oy vermiş olmak dahi yetmez.
MHP üyesi olmak, MHP Genel Başkanını seçecek konumda olmak gerek.
Hariçten gazel okumaya gerek yok.
MHP'ye ayar çekmeye de gerek yok.
Peki, MHP Kongre sürecindeyken, MHP hakkında hiç mi fikir beyan etmeyeceğiz?
Hayır. Öyle değil. Madem siyasi partiler demokratik siyasi hayatımızın vazgeçilmez unsurları, o unsurlar da bizi yönetiyorlarsa, bizim yurttaş olarak hayatımızı yönlendiriyorsa, partinin iç işlerine karışmadan, fikirlerimizi ortaya koyacağız.
Sadece dışarıdan şunu deme hakkımızın olmadığını bilerek, MHP'de kimin Genel Başkan olacağına MHP'liler karar verir.
Hah, bunu önce bileceğiz.
Benim çok rahatsız olduğum bir konu var.
Hem de çok rahatsızım.
1 Kasım seçimlerinden bu yana Devlet Bahçeli'ye karşı bir linç kampanyası uygulanıyor.
MHP Liderine karşı sosyal medyada sözde "Ülkücü etiketli" birileri ağıza alınmayacak küfür ve hakaretler yapıyorlar.
Bu sayfaları oluşturanları ben tanımıyorum.
Ama o küfür ve hakaret sayfalarını paylaşanları ise çok yakından tanıyorum.
Tanıdığım kişi böyle bir paylaşım yaptığında, kendisini uyarıyorum.
Uyarım üzerine paylaşımı kaldırmaz ise, kişiyi sayfamdan çıkarıyorum.
Sadece Devlet Bahçeli'ye karşı değil duruşum.
Kendimi bildim bileli, hiç bir siyasi lidere küfür ve hakaret edilmesine müsaade etmiyorum.
Vaktiyle eski bir CHP'li dostum "Solu bölüyor " diye merhum Bülent Ecevit'e dümdüz gitti.
Kendisini uyarmama rağmen, küfre devam etti.
Tepkim, bizi karakolluk etmişti.
Yani, CHP'linin küfründen, eski CHP liderini korumak bana düşmüştü.
Merhum Alparslan Türkeş, MHP'yi yüzde kaç oyla devretti? % 8.2 oyla. Devlet Bahçeli liderliğinde girilen ilk seçimlerde MHP yüzde kaç oy aldı? Yaklaşık yüzde 18 oy.
Devlet Bahçeli liderliğinde MHP'nin ölüsü yüzde 8.5 oy aldı.
MHP, Bahçeli liderliğinde bir daha o oy oranlarına hiç düşmedi. Ülkücüler, son Genel Seçimlerinde ki oy oranlarından mutlu değiller.
Bir kısım Ülkücü, bir kısım MHP'li seçimli kongre istiyor.
Genel Başkanın da değişmesini istiyor.
Kongre için de yeterli imza toplandı.
Kongre talebine uyulmayınca, yargı süreci işletildi.
Mahkeme kongre kararı verdi.
Keşke buralara gelinmeseydi.
MHP, siyasi parti olarak, Türkiye Demokrasisinin 4 ana aktöründen birisidir.
Madem böyle bir irade ortaya çıkmıştır, bence buna uyulmalıdır.
Bir de işin diğer yanı var.
MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli, Meclis Grup konuşmasında şunları söyledi; "MHP ile uğraşılması boşuna değildir. MHP ayak oyunlarına hazırlıklıdır. Her musibeti defedecek cesarettedir. Türk Milletine kin duyanların MHP ile ters düşmesi de olağandır. 
Aksi takdirde bizden şüphe duyulmalıdır. Biz oranlarda değil, gönüllerdeyiz. Yüzdelerde değil, Türklüğün yüz akıyız. Sorumluluktan kaçan kim varsa, aynı mevzide toplandılar. Kimisi Okyanus ötesine (Pensilvanya'ya) umut bağlamış, imza toplama furyası başlatmıştır. Anlamadığım ve asla anlayamayacağım ön planda ki çığırtkanlar MHP'yi bir plan çerçevesinde etkisizleştirmek isteyenlerdir. Bunlar 40 fırın ekmek yeseler yine de MHP'yi kafalarına göre tanzim edemeyeceklerdir. Bu davanın hamuru, şehit kanıyla yoğrulmuştur."
İşte bu sözler benim kafamı karıştırıyor.
Sayın Bahçeli, kendisine rakip olarak palazlandırılmaya çalışılan bir ismi, ısrarla Pansilvanya ile ilişkilendiriyor.
Devlet Bahçeli, MHP'nin Genel Başkanıdır.
İstihbaratı benden güçlüdür.
O söylemese, o isim hakkında Pensilvanya iddiası aklıma bile gelmez.
Bu iddia, siyasi rakibini çürütme iddiası ise, tutmaz. Hatta ters teper. İddianın elle tutulur bir tarafı var ise, Türkiye allak bullak olur.
Bu iddiaları destekleyecek benim elimde hiçbir argüman yok. Dolayısı ile, iddia gerçektir de diyemem, yalandır da diyemem.
İddia sahibi halen MHP Genel Başkanı. 
Yalnız, midemi bulandıran bir durum var.
Cemaate yakın, benim takip ettiğim en az 20 tane İnternet sitesi var.
Bu sitelerin tamamı malum şahsa müthiş destek veriyor.
Devlet Bahçeli'ye karşı da müthiş bir çürütme taktiği uyguluyor. İşte, bu durum beni hem kuşkulandırıyor, hem de midemi bulandırıyor.
El'an. Paralel yapı, PKK'dan daha tehlikeli hale geldi. Çıldırmış vaziyetteler.
Devlete karşı, delik buldukları her yerden saldırıyorlar. Benim tarafım belli. Ben, Devletimden tarafım. PKK'ya karşı da, Paralel yapıya karşı da.
Adı ve unvanı ne olursa olsun, Türk Devletine her kim düşmanlık ediyorsa, beni de düşmanları hanesine yazabilirler.
MHP'de ki kongre sürecinde, işin bizi ilgilendiren yanı sadece burasıdır.
Türk Milliyetçisi bir partiye karşı, gayrı milli unsurlar tarafından bir tasallut var mı, yok mu? Biz buna bakarız.
Varsa eğer, kimse "Sana ne kardeşim" diyemez.
Biz hemen taraf oluruz. (İZZET DÖNMEZ)
Sağlıcakla kalın…