Geçtiğimiz hafta, yani 1-7 Mart arası Deprem Haftasıydı.

Bu nedenle de, deprem kuşağı üzerinde bulunan ve her gün farklı bir yerden deprem haberlerinin geldiği ülkemizde, insanların bilinçlenmesi amacıyla hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Etkinliklerde başta AFAD ve UMKE ekipleri, birçok tatbikat düzenleyip, öğrencilere ve vatandaşlara bilgiler verdi.

Depremin ne zaman ve hangi şiddette olacağını hala bilemiyoruz. Bu sebeple deprem esnasında nerede ve ne şekilde olacağımızı bilemediğimiz için en kötü durumlara hazırlıklı olmalıyız.

İşte AFAD ve UMKE’nin verdiği eğitimlerde de bu durum ön plana çıkarılarak, deprem anında ve sonrasında neler yapılması gerektiği anlatılıyor.

Tabi, teorikte deprem anında neler yapılması gerektiği anlatılsa da, iş pratiğe gelince maalesef öğrenilenlerin hepsi unutuluyor ve panik halinde insanlar ne yapacağını şaşırıyor.

Ya da öğrenilenler unutulmasa bile, şartlar bizim isteğimiz gibi olmuyor maalesef.

Ancak, depremde bulunduğumuz bina yıkılmadıysa, ya da enkaz altında kalıp hala hayattaysak, uyulması gereken kurulları mutlaka soğukkanlı bir şekilde yerine getirmeliyiz.

Bu gibi durumlarda sükûnetin çok önemli olduğunu asla unutmamalıyız.

Unutmamız gereken bir şey daha var ki, o da; depremden korunmanın ilk şartı depremi kabullenmek, depreme hazır olmaktır.

Depreme hazır olmak; eğitimle, sağlam tesis inşa etmekle ve deprem esnasında ve sonrasında doğru hareket etmekle mümkündür.

Deprem sırasında ve sonrasında yapılacakları en ince ayrıntısına kadar öğrenmek çok önemli ama bunun işe yaraması için gerekli olan tek şeyin, binaların sağlam inşa edilmesi olduğunu da bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

İstediğiniz kadar eğitim verin, eğer binalarınız sağlam değilse, eğitimin hiçbir önemi olmayacaktır.

Hele hele Sakarya gibi bir şehirde yaşıyorsanız ve belli periyotlarda büyük depremlerle karşı karşıya kalıyorsanız, binaların sağlamlığı her şeyden daha fazla önemli.

1999 Marmara depreminin ardından şehirde yeni yapılan binalar eskiye nazaran daha az katlı ve daha sağlam. Ancak hala bazı bölgelerde hasarlı ve çok katlı binaların bulunduğunu da unutmamak lazım.

Her ne kadar güçlendirme yapılsa da bu binaların sağlamlığı tartışılır.

Hala içinde insanların yaşadığı bu binaların, olası bir depremde yıkılmamasını umut ediyoruz.

Asla unutmayalım ki, deprem değil binalar öldürüyor.

Bu nedenle de eğitim alalım, öğrendiklerimizi uygulayalım, ama bunun için de binalarımızı sağlam yapalım.