15 Temmuz akşamı saatler 22.00-22.30 sularını gösterdiğinde “darbe girişimi” olduğu haberi geldi.
İlk şaşkınlığın ardından vatandaşlar daha Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan çağrı gelmeden “Kent Meydanı’nda” toplandı.
Durumun vahametinin anlaşılıp üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara “sokağa çıkın” çağrısı yapınca “Demokrasi Meydanı” hınca hınç doldu…
Tabi bu çağrı üzerine vatandaşlar “Demokrasi Meydanı’nı” doldurunca gözler ister istemez siyasileri aradı.
İşte tam da bu noktada “Demokrasi Meydanı’nda” belli başlı siyasiler dışında maalesef bazı isimleri göremedik.
Belki gözümüzden kaçmış olabilir diye o gece “Demokrasi Meydanı’nda” olan arkadaşlardan da bu yönde teyit aldık…
O gece “Demokrasi Meydanı’nda” gördüğümüz kişilerin kimler olduğunu isim isim yazmaya karar vermiştim ancak arada atladığımız olur diye şimdilik vazgeçtim.
Zira böylesine hassas bir dönemde orada olup da bizim göremediğimiz bir isim olursa zan altında kalabilir.
Dolayısıyla durduk yere bir siyasiyi veya belediye başkanını “töhmet” altında bırakmak hoş olmaz diye düşündük…
Ancak “darbe” girişimi vatandaşın canı pahasına bastırılıp FETÖ’nün askerleri “püskürtülünce” herkes “Demokrasi Meydanı’nda” boy göstermeye başladı.
Hatta ilk gece “Demokrasi Meydanında” görülmeyen belediye başkanlarının yanı sıra “oda başkanları” da ortada yokken sonraki akşamlarda hepsi “kahraman” kesildi.
Gerçi mikrofonu eline alan kendi adına pirim yapmayı amaçlarken, Fetullah Gülen ile ilgili “darbeci, vatan haini FÖTÖ” gibi kelimelerden kaçmaları ise ayrı bir konu…
Öyle ya “darbe” olmuş, 250’ye yakın insan hayatını kaybetmiş, bunu yapanlar da belli ama konuşmalarda “FETÖ’ye” tek kelime yok.
Bırakın artık şu “paralel yapı” açıklamalarının arkasına sığınmayı. Çıkıp cesaretle “FÖTÖ’cüler” deyin.
Cesaretle Fetullah Gülen hakkında da ağır ve suçlayıcı bir iki laf edin. Sahi neden “FETÖ” ve Fetullah Gülen ismini kullanmaktan imtina ediyorsunuz…?
Uzun lafın kısası ilk gece ortada gözükmeyenler bugünlerde çıkmış kendileri adına pirim yapmaya çalışıyor. Kürsülerde “vatan millet Sakarya” nutku atıyor.
Kendilerine şunu sormak lazım; “millet kurşunlara kendini siper ettiği, tankın önüne geçip, paletlerin altına yattığı saatlerde neredeydiniz?” Nerede olduğunuz belli!
Öyleyse “darbeye”canı ve kanı pahasına “dur” diyen “gerçek kahramanların” karşısına çıkıp siyaset yapmayın. Zira “Demokrasi Meydanı piar yapılacak yer değildir…”