Savcılık tarafından yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında ortaya çıkan belgeler “post-modern darbenin” sivil ayağını da deşifre etti.Buna göre ortaya çıkan belgelerde “post-modern darbe” çalışmalarına destek veren sivillerin isim listesi de ortaya çı

Savcılık tarafından yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında ortaya çıkan belgeler “post-modern darbenin” sivil ayağını da deşifre etti.

Buna göre ortaya çıkan belgelerde “post-modern darbe” çalışmalarına destek veren sivillerin isim listesi de ortaya çıkmış oldu.

Listelerde bu isimlerin; mesleği, dini, mezhebi, iş yerleri, askerlik durumu, siyasi görüşü, güvenirliliği ve bu kişiler hakkındaki kanaatler ayrıntılarıyla yazılmış.

Yani Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaşan bu isim listesinde, aklınıza gelebilecek her meslekten insan mevcut.

Listede yok, yok. Gazetecide var, zücaciyecide, doktorda. Adavapuru gibi Maşallah. Simitçi, kahveci, gazozcu her meslekten insan “darbe destekçisi” olmuş…

Kim ne derse desin, 28 Şubat denilen “post-modern darbeye” her meslek kolundan sivilin destek vermesi bu ülke adına tam bir yüz karasıdır.

Ama daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, 28 Şubat “post-modern darbesine” destek veren “gazetecilerin” bu sürecin içinde olması utanç vericidir.

Hele ortaya çıkan belgelerde “gazetecilerin” isimleri “faydalanılabilir eleman” olarak yer almasının adı “vatana ihanetten” başka bir şey değildir…

Ben şahsen 28 Şubat “post-modern darbesine” destek veren sivillerin isimlerinin açıklanması taraftarıyım.

Hatta o listeler bence şehir, şehir açıklanmalı ve insanlarda bunların kim olduğunu bilip ona göre tavır almalı.

Ben daha önceki yazılarımda üstü kapalı 28 Şubat sürecinde Sakarya’da bazı “gazetecilerin” kendi meslektaşlarını nasıl “fişlediklerine” değinmiştim.

Herhangi bir isim belirtmememe rağmen birileri acayip rahatsız olup beni mahkeme vermeye kalktı…

Gerçi bu isimler açıklansa bile değişen bir şeyin olacağını sanmıyorum. Bu şehirde kimin “darbeye” destek verdiğini kimin karşı durduğunu bilmeyen yok.

Adı bir “darbe planıyla” anılıp karşısında da “faydalanılabilir eleman” yazan Sakaryalı bir “gazetecinin” ismi çarşaf çarşaf gazete sütunlarında yer aldı.

Sonuç ne oldu? O “darbeye” muhatap olan AK Parti’nin neredeyse bütün belediye başkanları bu “gazetecilere” sahip çıktı. Hala da destekleri sürüyor…

Merak edip bu AK Partili belediye başkanlarına şunu sormak istiyorum; sizin bu “darbe destekçilerinden” ne farkınız var?

Dolaylı olarak “darbecilere destek olmak” her şeyden önce AK Partiye, Başbakana ve en önemlisi kendinize “ihanet” etmek demektir.

Siz zannediyor musunuz ki, bugün destek vererek kullandığınız bu “darbe artığı gazeteciler” size sahip çıkar. İlk önce sizi satarlar sizi…!

Yazık, Başbakan bir yandan “darbecilerle” diğer yandan “darbelere destek veren gazetecilerle” uğraşıyor bunlarda onlara destek oluyor.

Merak ediyorum, Başbakan Sakarya’daki bazı belediye başkanlarının içine düştüğü acizlikten haberdar mı? “Darbeciliğin ve hainliğin sınırı yok” nereden bilsin…