Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi’nde Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni’nde bir konuşma yaptı.
Konuşmasının büyük bir bölümünü “15 Temmuz darbe girişimine” ayıran Erdoğan o gece yaşananlarla ilgili gerçekten önemli mesajlar verdi.
En çok da “mağdur edebiyatı” yapıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önemli bir de uyarısı oldu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan Eğer benim yakın arkadaşlarımın arasında da varsa onlara da sesleniyorum.
Sakın bize mağdur edebiyatı yapmayın arkadaş. Benim mağdur ve mazlumlarım burada.
Şimdi mektuplar geliyor. Hepsi aynı kalıptan çıkmış. Kimi kandırıyorsunuz?” diyerek bazı siyasilere açık bir “mesaj” yolladı…
Kim ne derse desin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmasında da dediği gibi 2010 yılından buyana “FETÖ’ye” açık tavır alan bir tek kendisi oldu.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle meydanlarda “FETÖ’nün bankasına para yatırmayın” dedi ama kimseyi ikna edemedi.
“Bunların dershanelerinden, okullarından çocuklarınızı alın” diye üzerine basa basa söyledi ama dinleyen çıkmadı…
Sen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu uyarılarına rağmen “FETÖ’nün” bankasında ki o veya bu hesabını kapatmayacaksın.
Dahası “çocuklarınızı o okullardan, dershanelerden çekip alın” diye defalarca uyarmasına rağmen “15 Temmuz’a” kadar buna kulak asmayacaksın.
Sonra da kalkıp bin bir türlü bahane üretip kendini haklı çıkartmaya çalışacaksın. Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “zekisin” kabul. Elbette “hainlerin de zekisi vardır…”
Aynen katılıyorum; “FETÖ” ile mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir tek bu millet destekledi.
Bu millet sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatırına “Yerel Seçimlerde” ve “Genel Seçimlerde” gösterilen adaylara bakmaksızın destek oldu.
“FETÖ” ile mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan bu milletten ne istediyse millet fazlasıyla yerine getirdi. “15 Temmuz’da” canını hiçe sayarak sokaklara döküldü…
İşte bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan en yakınındakilere “mağdur edebiyatı” adı altında “içinizdeki FETÖ’cüleri” korumayı bırakın mesajı verdi.
Yok, o öyle biri değil, bu eskiden onlardandı şimdi değil, şu dürüst biri, şöyleydi, böyleydi diye mazeret üretmeden bu “hainleri” temizleyin diye çok net konuştu.
Anlayacağınız “Cumhurbaşkanı bir kez daha uyardı” ve bu defa oldukça kararlıydı! Anlayan anlar! Anlamayana da gün gelir anlatılır…!