Geçtiğimiz hafta Adapazarı Müftülüğü’nün içinde “Kur'an-ı Kerim’inde” bulunduğu bazı “dini kitapların” geri dönüşüme gelişi güzel atılması gündeme gelmişti.

Konunun “medyada” yer alması üzerine de Sakarya Valiliği soruşturma başlatarak Adapazarı Müftüsü başta olmak üzere üç müftülük çalışanını açığa aldı.

Aynı haber üzerine Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığıda konu ile ilgili “adli tahkikat” başlatıp konuyu tüm yönleriyle araştırmaya başladı…

Öncelikle Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nu ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun’u bu duyarlılıklarından dolayı tebrik etmek gerekiyor!

Açıkçası biz bu şehirde ortaya çıkartılan birçok önemli konular üzerine kimsenin gitmeyip, adeta “kör ve sağır” olduğuna şahit olduk.

Bu yönüyle Sakarya Valisi ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sıcağı sıcağına bu olayın üzerine gidip, sorumluları açığa alıp soruşturma açması, herkesi memnun etmiştir…

Kaldı ki böyle bir olayda öyle görmezden gelinecek bir hadise değildir. Bu “rezaleti” bir başkası yapsa belki “homurdanıp” geçeriz. En fazla ferdi olarak “dava” açarız.

Ancak Adapazarı Müftülüğü gibi bir kurumun “Kur'an-ı Kerim” başta olmak üzere “dini kitapları” gelişi güzel geri dönüşüme atması “affedilecek” türden değildir.

Zira başta “Kur'an-ı Kerim” olmak üzere “dini kitaplara” en fazla saygı göstermesi gereken kurum müftülük ve orada çalışanlar olmalıdır…

Aslına bakarsanız bu olay ortaya çıkar çıkmaz Sakarya Müftülüğü de “üzgünüz” diye açıklama yapmak yerine Adapazarı Müftüsü’nden bunun hesabını sormalıydı.

Hatta bırakın hesap sormayı Adapazarı Müftüsü başta olmak üzere diğer üç müftülük çalışanından “istifalarını” istemeliydi.

Oysa Sakarya Müftülüğü bunu yapmak yerine “üzgünüz” diye bir açıklama yapıp konuyu “hafife” almakla yetindi…

Doğrusu konuya bu yönüyle bakacak olursak Sakarya Müftüsü hakkında da soruşturma açılmalıdır.

“Kur'an-ı Kerim” başta olmak üzere “dini kitapların” geri dönüşüme atılması olayını bu kadar “hafife” alması bile soruşturma konusu olmalıdır.

Geçen günkü yazımda da belirttiğim gibi bu konuda sadece “üzgün olmak yetmez.” Bu “saygısızlığın” bu “rezaletin” hesabını birileri vermeli…

Bu arada başta “Kur'an-ı Kerim” ve “dini kitapların” geri dönüşüme atılması ile ilgili “rezalete, saygısızlığa” özellikle siyasilerden tepki gelmesini bekledik.

Maalesef tepki vermek bir yana, sanki böyle bir “rezalet, saygısızlık” adeta hiç yaşanmamış gibi görmezden gelindi.

Neyse ki Vali İrfan Balkanlıoğlu ve Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun bu rezaletin sorumluları hakkında gereğini yaptı. Şimdi “çöpe atılma sırası onlara geldi.” İnşallah…