Hafta başında, “Muharrem İnce; otur 1” dedik kıyamet koptu!

Aman Allah’ın ne yorumlar geldi!

“Hakaretlerin” desen haddi hesabı yok!

Ya “tehditlere” ne demeli…?

***

N’oluyorsunuz ya?

Alt tarafı Muharrem İnce’yi eleştirdik!

Ne kadar tahammülsüzsünüz?

Maazallah yarın “iktidar” olsanız artık neler yapacağınız belli değil!

İşiniz gücünüz yıkmak, kırmak, dökmek, dövmek, sövmek, “tehdit” etmek…!

***

Gerçi biz sizin bırakın eleştiriyi, hakkınızda olumsuz bir haber yapılmasına bile tahammülünüz olmadığını biliyoruz!

Zira Ünal Ozan’ın 1989 yılında Adapazarı Belediye Başkanı olduğu dönemde yapılan bir haberden ötürü başımıza gelenleri unutmadık!

İsterseniz hafızamızı şöyle bir canlandıralım!

“Özgür basın, özgür basın” diye dilinizden düşürmediğiniz “basın mensuplarına” neler yaptığınızı şöyle bir hatırlatalım…!

***

Sene 1993 mü 94’müydü tam olarak hatırlamıyorum!

Ancak Ünal Ozan’ın 1989 yılında Adapazarı Belediye Başkanı olarak seçildiği dönemin son yılları olduğunu biliyorum!

O tarihte bugünkü “katlı pazar yerinin” yapılması ile ilgili belediye ve esnaf arasında bir takım sıkıntılar yaşanıyordu!

Bu sıkıntıları konuşmak üzere dönemin Adapazarı Belediye Başkanı Ünal Ozan ile esnaf arasında belediye binasında bir görüşme yapılacaktı!

Biz de bu görüşmeleri takip etmek için kameraman arkadaşımla belediyeye gittik!

Ünal Ozan makam kapısının önüne çıkmış esnafla biraz sert ve hararetli konuşuyordu.

Bir ara Ünal Ozan’ın esnafa yönelik konuşması “hakaret” boyutlarına kadar ulaştı.

Tabi biz de bu görüntüleri kameramıza kaydetmeye başladık!

Kısa bir süre sonra Ünal Ozan bizim görüntü çektiğimizi görünce olanlar oldu.

Ünal Ozan’ın kameraman arkadaşımla birlikte bana önce sözlü, sonra da tekme tokat bir saldırması var ki anlatmak mümkün değil!

Esnaf arkadaşlar araya girmese Ünal Ozan bizi parçalayacak!

Allah’tan “katlı pazar esnafı” araya girdi de elinden kurtulduk.

Kurtulduk ama bu defa bağrışmayı duyan ne kadar CHP’li belediye çalışanı, başkan yardımcıları, koruma vs varsa hepsi üzerimize çullandı!

Resmen bizi “linç” etmeye kalktılar!

O esnaf arkadaşlara ne kadar dua etsek azdır, araya girmeye çalıştılar da bir fırsatını bulup aradan kaçmayı başardık.

Ancak peşimizi bırakmadılar!

Biz merdivenlerden iniyoruz başımıza koca koca saksılar, sandalyeler, masalar velhasıl ellerine ne geçirdilerse attılar!

Neyse ki kapıya ulaşıp kendimizi dışarı atıp kurtulduk derken, çok daha vahim bir şey oldu!

Belediyenin zabıta ekibinden biri silahını çekip arkamızdan “ateş” açmaya kalktı.

Verilmiş sadakamız varmış ki zabıtanın silahı tutukluk yaptı…!

***

Yaaaa işte böyle!

Bu olayı Sakarya’da bizim kuşak gazeteci arkadaşlar iyi bilir!

Hatta bugün CHP içinde önemli görevlerde bulunan bazı isimler de hatırlar.

Maalesef artık o günler geride kaldı, CHP’liler artık değişti demek istiyorum ama nafile!

Değişen hiçbir şey yok!

Bugün yaşananları geçmişte de yaşamıştık!

Yarın bu şehirde CHP bir belediyede iş başına gelse yine aynı şeyler yaşanır!

Belki de daha kötü olur!

***

CHP olarak 1994 yılından beri bu ilde Belediye Başkanı çıkartamıyorsunuz!

Milletvekili deseniz, Sakarya’da sayı “7’ye” çıktı da zorla “1” tane vekil çıkarma şansını yakaladınız!

Neden?

Bu millet sizin elinize iktidarı geçirdiğinizde neler yapacağınızı çok iyi biliyor da ondan!

Öyleyse sağa sola “çemkirmek” yerine biraz buna kafa yorun…!