Süs Bitkiciliği Festivali başladı.

Vatana millet hayırlı olsun.

Açılışa “korona virüsü” tedbirleri çerçevesinde katılmadım.

Gelen fotoğraf ve görüntülerden açılışla ilgili bilgi sahibi oldum.

İnşallah “korona virüs” adına her şey normal seyrinde devam eder…!

***

Bu arada festivale katılanlarla ilgili fotoğrafları ve görüntüleri incelerken bazı fotoğraf kareleri dikkatimi çekti.

Bildiğim kadarıyla fotoğraf karelerinde yer alan bu isimlerin görev yerleri Ankara.

Öyle çok da üst düzey bürokrat falan da değil.

Uzman, danışman, kaldırım mühendisi falan!

Süs Bitkiciliği Festivaline davet edildiler mi bilmiyorum.

Davet edildilerse gelmelerinde bir anormallik yok.

Ancak güya görev yerleri Ankara olan bu isimleri haftanın diğer günlerinde de her daim Sakarya’da görmek mümkün!

Özellikle Orman Park’a giderseniz kimlerden bahsettiğimi anlarsınız.

Anlayacağınız bu isimler de Ankara’nın “bankamatik müdürleri…!”

***

Diyeceksiniz ki;

- Ne var bunda?

- İlk kez mi “bankamatik memuru” veya “müdürü” görüyorsun?

Elbette hayır.

İçleri rahatsa Sakarya’ya gelip haftanın “7 günü 24 saat” Orman Parkta keyif sürebilirler.

Ancak bu gelip gitmeler devletin tahsis ettiği ve vatandaşların “vergileriyle” alınan “makam aracıyla” yapılıyorsa buna itirazım olur.

Nitekim geçen gün düzenlenen Süs Bitkiciliği Festivali’ne maalesef yine Ankaralı bürokratların “makam aracıyla” geldiklerini öğrendim…!

***

Tabi sorsan;

- Benzini cepten karşılıyorum.

- Şoför bile kullanmıyorum.

Gibi bir mazeretin arkasına sığınırlar.

İyi de madem bu kadar iyi niyetli düşüncelisin, o zaman kendi özel aracını kullan!

Ne diye devletin aracıyla geliyorsun?

Tabi “makam aracının” rahatlığı, “havası” kendi arabanda yok değil mi…?

***

Yazık;

Şu “makam aracı” saltanatından bir türlü vazgeçemedik.

Devlet sana genel müdürsün diye “makam aracı” tahsis ediyor.

Sen bunu görevin gereği Ankara sokaklarında kullanacağına Adapazarı yollarında kullanıyorsun.

Hem de haftanın büyük bir bölümü.

Sorsan hem Allah’tan korkar hem de kuldan utanır…!

***

Kimse kusura bakmasın.

Kimse de kalkıp;

- Canım şoförsüz geliyorum.

- Benzin parasını cebimden ödüyorum.

Martavalı okumasın.

Sen o “makam aracını” kendi malınmış gibi kullanamazsın.

Kullanırsan “beytülmale” el uzatmış olursun.

Anlaşılan sizin böyle bir derdiniz yok.

Eğer olsaydı devletin işinde bile “makam aracı” yerine kendi aracınızı kullanırdınız.

Ancak nerede sizde o incelik ve hassasiyet…!