Bugün “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı!”

Hepimize kutlu olsun.

Gerçi sokaktaki insana, gençlere bu bayramla ilgili soru sorsan kimse doğru dürüst cevap bile veremez.

Hele “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasına bu soruyu “bir milyonluk soru” olarak hazırlasalar değme enteller, danteller, okumuşlar yarışmadan çekilir.

Anlayacağınız çoğumuzun tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz bir tarihi, bayram olarak kutluyoruz…!

***

Bu arada ukalalık da yapmayalım!

Zira bizim de “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” ile ilgili yüzeysel birkaç bilgi dışında doğru dürüst bir birikimimiz yok.

Sadece “Kabotajı” bir devletin kendi limanlarına deniz ticareti konusunda tanıdığı ayrıcalık olarak biliyoruz.

Bu ayrıcalıktan da kendi vatandaşlarımızın yararlanması ve milli ekonomiye katkı sağlaması amacıyla yabancı bandıralı gemilere getirilen “yasak” olarak hatırlıyoruz…!

***

Elbette “20 Nisan 1926’da” kabul edilen “Kabotaj” kanunu Türkiye için çok önemliydi.

Ancak o günden bu yana kendi denizlerimizde kazandığımız avantajı hiçbir zaman kullanamadık.

Gerek yük taşımacılığı gerekse yolcu taşımacılığında deniz yollarımızı çok da iyi kullandığımızı söyleyemeyiz.

Oysa Türkiye üç tarafı denizle çevrili bir ülke!

Toplam sahil şeridi ise “8 bin 333” kilometre.

Bu yönüyle ülkemiz en ucuz ve çevre dostu bir taşımacılık türü olan deniz taşımacılığı adına her türlü avantaja sahip.

Maalesef bu avantajı hep ihmal ettik.

Bugün bile İstanbul dışında deniz yolunu taşımacılığı yaptığımız bir güzergâhımız vaki değildir…!

***

Oysa iyi kötü bu ülkede bir dönem deniz taşımacılığı yapılmış.

“Bursa vapuru” Ereğli ve Zonguldak’a yolcu taşımış.

Sirkeci’den Çanakkale, İzmir, Antalya ve Mersin’e kadar seferler düzenlenmiş.

Üstelik bu seferler “özel sektör” eliyle yapılmış.

Daha yakın tarihlerde “Denizyolları İşletmesinin” dış ve iç seferlerde çalışan anlı şanlı gemileri de varmış.

İstanbul limanlarından Avrupa’ya hatta Amerika’ya yolcu taşınırmış.

Ordu, Giresun, Trabzon arasında yolcu taşıyan gemiler Karadeniz’de “cirit” atmış.

Ege, İzmir, Marmara, Samsun, İskenderun, Karadeniz, Akdeniz’de yakın zamana kadar iç hatlarda seferler varmış.

Şimdi bunların hiç birisi yok…!

***

Netice itibariyle 93 yıl önce çıkartılan “Kabotaj” kanunu ülke için çok önemliydi ama zamanla bunu anlamsız hale getirdik.

Geriye bir tek her yıl “laf olsun” diye “1 Temmuz’da” kutladığımız “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” kaldı.

Limanlarımız arasında bırakın yolcu taşımayı yük taşımayı bile unuttuğumuz düşünülecek olursa akla şu soru da gelmiyor değil!

Acaba “Kabotaj” kanunu ilan edilmeseydi bugün yolcu ve yük taşımacılığı ne halde olurdu?

Hepinizin “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” kutlu olsun…!