Birkaç gündür Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti kadrolarına yönelik açıklamalarını köşemize alıyoruz.

Bugün de AK Parti’nin 2019 yerel yönetimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekili seçimleri ile ilgili belirlediği “kriterlere” şöyle bir bakalım dedik.

Gerçi medyada yer aldı ama önce isterseniz AK Parti’nin belirlediği o “kriterlere” şöyle bir bakalım. Buna göre…;

“İl ve ilçe yönetimlerinin yüzde 30’u kadın, yüzde 30’u gençlerden oluşacak. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iştiraklerinde çalışanlardan parti yönetimine üye seçilmeyecek.

Kamu ile iş, ihale, taşeron ilişkisi bulunanlar yönetimlerde görev almayacak. Akrabalık, hemşeri grubu ya da herhangi bir mensubiyet ön plana çıkarılmayacak.

Şaibeye, dedikoduya fırsat verilmeyecek. Partinin temel ilkelerine uygun kişiler belirlenecek…

Coğrafi ve demografik yapıya uygun yönetimler oluşturulacak. Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleri parti organlarına üye olamayacak.

Yönetim kurullarında görev alacak üyelerin eğitimli olmalarına önem verilecek. Yönetim Kurulu’nun en az yüzde 30’u yüksekokul mezunu olacak.

Yönetim Kurulu üyelerinin seçiminde ekonomik ve sosyal durumu, temsil kabiliyeti dikkate alınacak…

AK Parti’nin belirlediği bu “kriterlerin” tamamı Sakarya’da yıllardır beklenen ve arzu edilen “kriterlerdir.” Bunda şüphe yok.

Zira Sakarya, aile boyu delegeler, parti üyesi olup aynı zamanda belediye meclis üyesi olanlar, kamuda çalışıp parti üyesi olup ihale takip edenlerden geçilmiyor.

Hele akrabalık ve hemşerilik bu şehirde hiç eksik olmadı. Bazı yerlerde AK Parti kadroları ve kamu kurumları neredeyse “hemşeriler ve akrabalar kulübüne” döndü…

Önce akrabaların biri falanca yere “müdür” oluyor, o sırasını savdıktan sonra aynı “müdürlüğe” diğer akraba getiriliyor!

Gerçek “liyakat” sahipleri de “terfi” beklerken, öbür taraftan “amcaoğlu, dayı, yeğen, dığdının dığdısına” makam mevki dağıtılıyor.

Bu sayede Sakarya’da bazı kurum ve kuruluşlar belirli “sülalelerin” hüküm sürdüğü “koloniler” halini aldı…

Gelelim işin en can alıcı noktası olan “şaibe ve dedikodu” mevzuuna! Bu konuda Sakarya’nın bazı vukuatları olduğu herkes tarafından biliniyor.

Zaten AK Parti’nin aday belirleme noktasında en çok zorlanacağı “kriter” de işte bu “şaibe ve dedikodu” noktası olacaktır.

Şayet AK Parti, gerçekten belirlenen “kriterleri” uygularsa, Sakarya’dan “bu kritere uyan kaç kişi çıkar” doğrusu ben de merak ediyorum…