Bugün yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda bizim Özgür Arık’ın köşe yazısı aklıma geldi.Hani şu “Bu film eskimedi mi?” başlıklı yazısı. Sabah gelir gelmez okumuştum ama dönüp bir kez daha okuma ihtiyacı duydum.Zira yazısında aday adayı olara
Bugün yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda bizim Özgür Arık’ın köşe yazısı aklıma geldi.
Hani şu “Bu film eskimedi mi?” başlıklı yazısı. Sabah gelir gelmez okumuştum ama dönüp bir kez daha okuma ihtiyacı duydum.
Zira yazısında aday adayı olarak ortada dolaşan isimlere yaklaşımı onları bir “yıldız” gibi görmesi hoşuma gitti.
Hele “Eskiden Fitaş, Melek, Yeni, Yıldız, Saray, Atlas” sinemalarında oynayan filmlerin bugün “kulis” diye ortada dolaştığı benzetmesi harikaydı…
Bu noktada kendi adıma Özgür Arık’a katılmamak mümkün değil. Her seçim döneminde belirli isimler hep ortaya çıkar.
Sonra da bu isimler seçimlerde aday adayı diye “kulislerde” dolaşıp durur. Medya da bunları haber yapar durur.
Günlerce aylarca gündemi meşgul eder dururlar. Seçimler geçince de bir sonrakine kadar ortadan kaybolurlar…
Özgür Arık yazısında, fitaştı, melekti, saraydı derken benim de aklıma çok eski bir filmi getirdi.
Aslında hepimizin bildiği ve seyrettiği Aziz Nesin’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış meşhur “Zübük” filmi.
Tabi “Zübük” filmi her seçim döneminde aday adayı olarak ortaya çıkan isimlerle birebir örtüşmese de benzerlik taşıyor.
Malum “Zübük” filminde Milletvekili İbrahim Zübükzade’nin çizdiği karakterin pek savunulacak yönü yok.
Zira İbrahim Zübükzade mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Pek de güvenilir bir yanı yoktur.
Kendi köyünde bile sevilmeyen ve adı nefretle anılan bir isim olsa da işini bilen, ortalık karıştırmayı seven bir tiptir.
Bu yönüyle İbrahim Zübükzade partili partisiz herkesi öylesine birbirine düşürür ki, sonunda vatandaş onun belediye başkanı olması için adeta yalvarır.
Hatta İbrahim Zübükzade’nin hayatını gazetede yayınlamak isteyen “kurt bir gazeteci” bile inanır ki neredeyse Zübük’e acımaya başlar.
Ama giderayak Zübük’ün kendisine de oynadığı bir oyun aklını başına getirir. Çirkin politikacıların elinde çaresiz kalan halkın her zaman haklı olduğunu anlar…
Bugün pek kalmasa da halen Zübük gibi politikacılar yok değil. Onlar kendilerini seçtirmek için her yolu “mubah” sayar.
Beraber aynı partide hizmet ettikleri arkadaşlarını bile biranda harcar. Bunu yaparken de Zübük’teki gibi “kurt gazetecileri” bile kandırır.
Kendini “kurt gazeteci” olarak görenler bütün bunlara “kanmak mı ister” yoksa gerçekten “kandırırlı mı” bilemem.
Ama Özgür Arık’ın da yazısında dediği gibi “bu film hiç eskimez” ve her seçim döneminde “film şeridi” dönmeye başlar. Hepimize iyi seyirler…
Next