Türkiye büyük bir badire atlattı. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bulunan “paralel yapı” mensubu bazı askerler “darbe” girişiminde bulundu.
15 Temmuz saat 22.30 sıralarında başlayan “paralel yapının” gözü dönmüş “darbeci” askerleri “demokrasiyi” ve vatandaşı hedef aldı.
Neyse ki başta vatandaş olmak üzere devletin polisi ve vatansever “Mehmetçik” bu oyunu bozmasını bildi…
Elbette bu “darbe” girişiminin başarılı olamamasında polisimizin ve devletine bağlı “Mehmetçiğin” payı büyük.
Canı pahasına gözü dönmüş “paralel yapı” mensubu “darbeci” askerlere karşı canla başla mücadele ettiler.
Hayatlarını hiçe sayarak devleti ele geçirmeye çalışan “darbecilere” karşı sonuna kadar mücadele ettiler. Allah onlardan razı olsun…
Ancak bu “darbe” girişiminin başarılı olamamasında vatandaşın ve “medyanın” da çok önemli bir sınav verdiğini söyleyebiliriz.
Nitekim vatandaş daha “darbe” girişimini duyar duymaz Türkiye’nin dört bir yanında sokağa döküldü.
Belki de “darbecilerin” hiç beklemediği bir refleksti bu. Zira bugüne kadar yapılan “darbelerde” vatandaş hep sessiz kalmıştı…
Anlaşılan “paralel yapının” vatan haini “darbeci” askerleri bu defa da vatandaşın sesiz kalacağını düşündü.
Tıpkı 1960 “darbesi” gibi, 1971 “muhtırası” gibi, 1980 “ihtilalı” gibi, olanı biteni evinden takip edecek sandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Başbakan ve bakanların çağrısı üzerine milyonlarca insan sokağa dökülünce ne yapacaklarını şaşırdılar…
Bir diğeri ise “medya”, gerçekten bu “darbe” girişiminde çok ciddi bir rol oynadı. Beklenenin aksine devletin ve “demokrasinin” yanında yer aldı.
Bu da “darbecilerin” en önemli kozlarını kaybetmesine neden oldu ki, bu yüzden televizyon ve gazete binaları basıldı.
Yayınlara müdahale edilip zorla “bildiri” okutuldu. Gazetelere girilip “manşetler” atılmak istendi. Ancak bu defa “manşeti” vatandaş attı…
İnşallah Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi “paralel yapının” bu “darbe” girişimi ülkemiz için hayırlı olacaktır.
Devletin içine çöreklenmiş ne kadar “paralel yapı” mensubu varsa bunların temizlenmesi adına bir fırsata dönüşecektir.
Dolayısıyla askeri, polisi, siyasetçisi, belediye başkanı velhasıl tüm devlet kurumları içindeki “paralel yapı” mensupları temizlenmeli. Zira “böyle bir hainliğin tarifi yok…”