Dün haber sitelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile BDP’li Şemdin Sakık arasında geçen telefon diyalogu yer aldı.BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın oğlu “intihar” ettiği gün Başbakan taziye telefonu açıp “başsağlığı” dileğinde bulunmuş.Kısa telefon k
Dün haber sitelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile BDP’li Şemdin Sakık arasında geçen telefon diyalogu yer aldı.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın oğlu “intihar” ettiği gün Başbakan taziye telefonu açıp “başsağlığı” dileğinde bulunmuş.
Kısa telefon konuşmasında Başbakan Sırrı Sakık’a “başsağlığı” diledikten sonra “sizin için yapabileceğim bir şey var mı?” diye sormuş.
Başbakan’a teşekkür eden Sakık’ın verdiği cevap ise hemen hemen her gün yüreği “evlat acısıyla” yanan “şehit ailelerinin” türünden olmuş.
Sakık, “Sizden şahsi bir isteğim yok. Siz de annenizi ve yakınlarınız kaybettiniz. Evlat acısı çok ağır. Allah size evlat acısı yaşatmasın.
Artık bu ülkede hiçbir anne baba evlat acısı yaşamasın. Her ülkenin bir ‘azizi’ vardır ve o ülkenin tarihini değiştirir. Akan kanı siz durdurabilirsiniz.
Bunu yaparsanız, bu ülkenin ‘azizi’ olursunuz. Bu savaşı bitirin kimse evlat acısı çekmesin” diye konuşmuş.
Tam da tırmanan terör olaylarının gölgesinde geçen bu konuşmada Başbakan’ın cevabı ise şöyle olmuş, “Ben elimden geleni yaptım, ancak karşılık bulmadı…”
Sırrı Sakık’ın Başbakan’a sarf ettiği bu cümleleri nasıl bir ruh hali içinde söylediğini tahmin etmek bizim için zor olmasa gerek.
Gencecik bir evladı gözünüzün önünde kaybetmenin acısını elbette tarif etmeniz mümkün değildir.
Ama keşke Sırrı Sakık başına öyle bir üzücü olay gelmeden Başbakan’a değil de terör örgütü PKK’nın sözde sorumlularına bunları söyleyebilseydi.
Hemen hemen her gün bu ülkede anaların babaların terör örgütü PKK yüzünden “şehit” haberleriyle “evlat acısı” yaşadığını haykırabilseydi.
Keşke “evlat acısının” çok ağır olduğunu PKK’ya anlatıp “akan kanı” durdurmak için çaba sarf edip kendisi “aziz” olabilseydi…
Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hak vermemek mümkün değil. Kendisi siyasi kariyerini bile riske atıp elinden geleni yaptı.
Hala daha yapmaya devam ediyor. Hakkında yapılan acımasız muhalefete ve eleştirilere rağmen “kanı durdurmanın” yolunu arıyor.
Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi bunca çaba ne yazık ki bugüne kadar karşılık bulmuş değil.
Alın işte daha yeni “10 şehit” verdik. Bu “şehitlerin de” anaları babaları vardı. Bu ana ve babaların da yüreğine “evlat acısı” düştü.
Bugün onlar da aynı Sırrı Sakık gibi, “evlat acısı çok ağır” diyecektir. “Artık bu ülkede hiçbir anne baba evlat acısı yaşamasın” diye dua edecektir.
Bu arada, Sırrı Sakık, bir gazeteye “evlat acısının” son bulması ve kanın durması için herkesin “empati” yapması gerektiğini söylemiş.
Önce PKK “evlat acısı” yaşayan “şehit aileleriyle” bir “empati” kursun bakalım. Tıpkı bugün Sırrı Sakık’ın yaptığı gibi. Yoksa “biz her gün ‘empati’ yapıyoruz…”
Next