İlköğretim okullarında özellikle “öğlenci talebeleri” bekleyen bir tehlike var. Bu tehlikeyi zaman zaman “medyadetay.com” olarak gündeme getiriyoruz.Geçtiğimiz hafta Karaosman İlköğretim ve Dr. Nuri Bayar İlköğretim okulları ile ilgili bu tehlikeyi de gün

İlköğretim okullarında özellikle “öğlenci talebeleri” bekleyen bir tehlike var. Bu tehlikeyi zaman zaman “medyadetay.com” olarak gündeme getiriyoruz.

Geçtiğimiz hafta Karaosman İlköğretim ve Dr. Nuri Bayar İlköğretim okulları ile ilgili bu tehlikeyi de gündeme getirdik.

Tehlike şu; her iki ilköğretim okulunun da bahçeleri öylesine karanlık ki, ne anne çocuğunu bulabiliyor ne de çocuk annesini.

Okul çıkışlarında çocuklar ve anneler gece karanlığında ancak birbirlerine “seslenerek” ulaşabiliyor…

“Medyadetay.com” olarak yaptığımız haberler üzerine, her iki okul idaresi de bahçelerdeki aydınlatma ile ilgili gerekli çalışmanın yapılacağını söyledi.

Ancak gelin görün ki, ortada halen bir çalışma yok ve yine her iki okulun da bahçeleri “zifiri karanlık.”

Yani okuldan çıkan “minik talebeler” o “zifiri karanlıkta” annelerini yine “seslenerek” bulabiliyorlar…

Aslına bakarsanız bu sıkıntı sadece Karaosman İlköğretim ve Dr. Nuri Bayar İlköğretim okulları ile sınırlı değil.

Neredeyse bütün ilköğretim okullarından aynı şikâyetler geliyor. Birçoğunda doğru dürüst ışık yok.

Okuldan çıkan “öğlenci talebeler de” gece karanlığının verdiği “korku” ile okul bahçesinde orya buraya koşuşturup duruyor…

Biz yine görevimizi yapıp buradan Sakarya Valisi’ne ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çağrımızı tekrarlayalım.

Sakarya’da ilköğretim okulunda okuyan “öğlenci talebelerin” son dersten çıkış saati 18.10’u buluyor.

Saat 17.00 gibi de hava kararıyor. Daha doğrusu “öğlenci talebeler” okuldan çıktıktan 10 dakika sonra “Yatsı Ezanı” okunuyor.

Bu durumda havanın nasıl karardığını anlatmaya gerek yok. Hele kış mevsimlerinde havanın karanlığı daha da bir ağır oluyor.

Doğrusu böyle bir ortamda siz ilköğretim okulunun bahçelerini iyi aydınlatmayıp “zifiri karanlığa” mahkûm etmek hiç doğru değil.

Allah korusun tam da okulun çıkış saati o kargaşada “zifiri karanlıktan” istifade bir çocuk kaybolsa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek…?

Farz edelim okuldan çıkan ilköğretim okul birinci sınıf öğrencisinin velisi bir gün çocuğunu almaya geç kaldı.

Çocuk o “zifiri karanlıkta” o hengâmede beklerken bir şekilde ortadan kaybolursa bunun vicdan azabı insanı yer bitirir.

O yüzden velilerden gelen bu şikâyeti lütfen dikkate alın. Yarın bir ailenin canı yanmadan şu okul bahçelerini ışıklandırın.

İnşallah “ben uyarmıştım” diye bir yazı yazmak durumunda kalmam da ilköğretim okulu bahçeleri aydınlanır. Velilerin bu haklı şikâyeti de son bulur…