“Tevazu” kelime anlamıyla “alçak gönüllülük” olarak biliniyor.

İslam ahlakında ise “güzel huy” olarak bilinen “tevazu” için “büyüklük göstermemek, kibirlenmemek, alçak gönüllü olmak” ifadesi kullanılır.

Ayrıca “makam ve rütbe” itibariyle kendinden aşağı olanlara büyüklük göstermemek olarak da ifade edilebilir…!

***

Bu kısa açıklamadan sonra “tevazu” kelimesinin neden gündeme geldiğine bir bakalım.

Malum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz cuma günü AK Parti İl Başkanları ile bir toplantısı oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda özellikle “24 Haziran” tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde AK Parti’nin aldığı “oy” oranıyla ilgili ciddi uyarılarda bulundu.

AK Parti’nin ruhuna uygun hareket edilmeyen illerde “oy” kaybı yaşandığına dikkat çekerek şu ifadeyi kullandı.

- “Millet şamar oğlanı değil!”

- “Bir ‘oy’ verir, iki ‘oy’ verir sonra kenara koyar!”

***

Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ikazı neden yaptı?

Elbette belediye başkanları hakkında vatandaştan gelen şikâyetler üzerine.

Neydi o şikâyetler?

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı;

“Benim dükkânıma gelip bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım?”

İşte milletin şikayeti bu…!

***

Şimdi Sakarya’daki AK Partili “17” belediye başkanına soralım.

Bugüne kadar hanginiz gariban “Mehmet amcanın” dükkânına gidip bir çay içtiniz?

Kaçınız mesai saati bitiminde şöyle çarşıya çıkıp vatandaşla selamlaşıp onların “hal ve hatırını” sordunuz?

Ramazan geldi geçti.

Hangi belediye başkanı her akşam gariban bir ailenin yer sofrasına “bağdaş” kurup misafir oldu?

Aynı kaptan kaçınız yemek yedi?

Bırakın yemeği hanginiz gariban bir ailenin kapısından içeri girip bir bardak “çay” içti?

Hanginiz…?

***

Ancaaaaaak!

AVM’lerden çıkmazsınız!

Nerede hatırı sayılır biri var yanından ayrılmazsınız!

Hele “Orman Park” sanki babanızın malı oldu!

Adeta “Orman Park’ta” kendinize “özel” bir dünya oluşturdunuz, kimseyi de yanınıza yaklaştırmıyorsunuz!

Belirli kişilerle yatıp, aynı isimlerle kalkıyorsunuz!

İşte sizin “tevazudan” anladığınız bu…!

***

Hiç unutmuyorum!

Daha yakın bir tarihte bu ilin bir belediye başkanı ile bir hastanenin “asansöründe”  karşılaştık.

Sayın başkan beni “asansörde” görünce ne yapacağını şaşırdı!

Neredeyse “asansörü” durdurup inecekti.

Ancak benim ineceğim katta asansör durunca inmekten vazgeçti.

Sonra da tek “kelam” etmeden suratıma “zoraki” bakıp, “tebessüm” etmek zorunda kaldı…!

***

Hoş bana selam verseniz n’olur vermeseniz n’olur?

Siz bir belediye başkanısınız!

Sizi eleştirmiş olabilirim!

Eleştirilerimiz, haberlerimiz sizi rahatsız etmiş de olabilir!

Her şeye rağmen keşke “tevazu” gösterip konuyu kişiselleştirmeseydiniz.

Doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlarını “tevazu” konusunda neden uyarma ihtiyacı duyduğunu şimdi daha iyi anlıyorum…!

***

Neyse yerel seçimler yaklaşıyor.

Artık “5 yıldır” AVM’lerden, “Orman Park’tan” çıkmayan belediye başkanlarını sık sık görmeye başlarız.

Hoş bunun ne kadar samimi olduğunu vatandaş artık çok iyi süzebiliyor.

Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi Sakarya için çok iyi hizmetler yapmak yeterli değildir.

Önemli olan “gönüllere” girebilmektir.

“Gurur” ve “kibirle” vatandaşa “tepeden” bakmaya devam ettiğiniz müddetçe vatandaş “şamar oğlanı” olmadığını “yerel seçimlerde” gösterir.

“Bir ‘oy’ verir, iki ‘oy’ verir sonra kenara koyar.”

Kenara konan belediye başkanı da “eski” sıfatıyla “bitpazarına ‘nur’ yapmasını” bekler, maalesef o “nur” da hiçbir zaman yağmaz!

Eeeeee millet bu; “afra, tafra, gurur, kibir yapmaya gelmez!”

“Kenara koydu mu” bu defa siz “biri gelse de çayımı içsin” diye beklersiniz.

Maalesef bugün size en yakın olanlar, yarın karşılaşmamak için yolunu değiştirir…!