Bedelli askerlik konusunda farklı görüşlerin olması normaldir. Kimileri “olmalı” derken bazıları da buna karşı çıkabilir.Ancak bedelli askerliği sanki “askerden kaçma” veya “gariban askere, parası olana teskere” anlamına getirmenin de bir anlamı yok.Eğer

Bedelli askerlik konusunda farklı görüşlerin olması normaldir. Kimileri “olmalı” derken bazıları da buna karşı çıkabilir.

Ancak bedelli askerliği sanki “askerden kaçma” veya “gariban askere, parası olana teskere” anlamına getirmenin de bir anlamı yok.

Eğer asker fazlası varsa ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacından fazla yığılma olmuşsa bedelli askerliğin çıkması kadar doğal bir şey yoktur…

Maalesef bazıları işi öyle bir hale getiriyorlar ki, sanki bedelli askerlik yapmak “ayıpmış” gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Sanki gençler bile bile “askerden kaçıp” vatana hizmet etmek istemiyormuş gibi bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kadar sakat bir anlayış olamaz.

Yarın da biri çıkıp “vatan savunması için bedel alınır mı?” derse o zaman buna nasıl cevap vereceğiz…?

Hatırlayanlar bilir. Bir zamanlar “askerlik anıları” çok meşhurdu. Ağabeylerimiz askerden döndüklerinde normal hayata alışıncaya kadar aylar geçerdi.

Neredeyse hemen hemen hepsi askerde taktığı bir komutanı “ah elime bir geçirsem” diye homurdanırdı.

Aylarca askerlik süresince yaşadıkları “mantıksızlıkları” anlatılır, “aslanı kediye boğdururlar” gibi saçma sapan sözler dinlerdik…

Bugün de bu saçmalıkların bittiğini sanmıyorum. Öyleyse yapılması gereken bir an önce askerlikteki bu saçmalıklara son vermek ve “profesyonel” orduya geçmektir.

Adamlar “Yıldız Savaşları” diye bir proje başlatmış biz hala “bedelli askerlik olsun mu olmasın mı?” bunu tartışıyoruz.

Modern ordular günümüzde “insansız savaş uçakları” ile uzaktan kumandayla “atari oynar gibi” şehirleri bombalıyor biz neyle uğraşıyoruz…

Artık bu tartışmayı bir kenara bırakıp Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın sayılı orduları gibi hızla “profesyonelleşip” nasıl modernize olur ona bakmalıyız.

Gelişmiş ülkelerin orduları savaş alanlarında neredeyse “robot askerler” kullanırken biz hala “göğüs göğse harp” metotlarıyla mı uğraşacağız?

Kaldı ki, ülkeler artık ordularının sayıca ne kadar “kalabalık askere” sahip olduklarıyla değil, hangi teknolojiyi nasıl kullandıklarıyla öğünüyor.

Elbette teknolojik açıdan daha modern bir orduya sahip olmak da kaynakla oluyor. Bunun için de “bedelli askerlik” kaynak olarak bulunmaz bir nimettir…

Allah korusun top yekûn bir “savaş” halinde bu ülkede bedelli askerlik yapanların “biz para verdik, o yüzden savaşmayız” diyecek hali yok.

Tam tersi askerlik anılarına saplanıp kalanlar “çalı arkasında” saklanırken bedelli askerlikten yaralananların bu vatana göğüslerini siper etmeyeceğini kimse iddia edemez.

Dolayısıyla kimse kimsenin vatan sevgisini bu kadar “basit” ve “seviyesiz” bir hale düşürmeye kalkmasın.

Gerekirse vatan için “bedelli askerler de şehit olur.” Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zira “muhtaç olunan kudret” bedelli askerin “asil kanında” da mevcuttur…