Bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile ilgili söylediklerini köşeme alacaktım.
Kafamda da bayağı bir şeyler tasarlamıştım. Hatta son derece ağır yazıp, Kemal ile mahkemelik bile olmayı göze almıştım.
Ancak bugün mübarek Recep ayının ilk cuma gecesi ve üç ayların müjdecisi “Regaip Kandili” olması bizleri frenledi…
Gerçi Kemal’in sarf ettiği o ifade aklıma geldikçe hala daha kendime hakimolmakta zorlanıyorum.
Şeytan diyor ki, “Regaip Kandili” falan deme Kemal gibi birine ağzını iyice boz. İçinden ne geçiyorsa saydır.
Dahası Kemal’e “önüne yatmanın” ne anlama geldiğini “tatbiki” olarak defalarca, defalarca göster…
Lakin bugün mübarek “Regaip Kandili” ve Kemal denen biri için boşu boşuna günaha girmeye değmez.
Dolayısıyla biz bugünün yüzü suyu hürmetine Kemal’i önce Allaha sonra da bu millete havale edelim.
Zaten Allah’ından bulmuş. Millet desen Kemal’a zerre kadar itibar etmiyor. Öyleyse gelin biz bu gecenin faziletleri nelermiş onlarabir bakalım…
Evet, bu gece, Recep ayının ilk cuma gecesi, yani Regâib Kandili’dir. Bu gecede Allahü teâlâ, mümin kullarına ragîbetler, yani ihsanlar ve ikramlar yapar.
Bu geceye hürmet edenler affedilir. Bu gece yapılan duâ reddedilmez ve namaz, oruç, sadaka gibi ibâdetlere kat kat sevap verilir.
Çok tevbe ve istiğfar etmeli, kazâya kalmış namazlarını, hemen kazâ etmeye başlamalıdır. Bir an evvel bu borçlardan kurtulmak için çalışmalıdır…
Bu mübârek zamanlarda vadedilen sevaplara kavuşabilmek için, önce itikadı düzeltmelidir. İlmihâl bilgileri öğrenmeli ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmelidir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki; Recep, Allahü teâlânın ayıdır. Recep ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyada ve âhırette ikram eder.
Recep ayının ilk cuma gecesini ihya edene, saygı gösterene Allahü teâlâ kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder…
Görüyorsun Kemal; bu gece öyle mübarek bir gece ki; sevap kazanmak varken, senin gibi biri yüzünden günaha girmenin anlamı yok.
Diyeceğimiz çok şey olsa da, “Regaip Kandili’nin” yüzü suyu hürmetine senin gibi birine bile ağız dolusu saydırmaktan “hayâ” ediyoruz.
Yoksa “bayramlık ağzımı açacaktım ama” neyse. Ancak bir gün mutlaka bu milletin seni önüne yatıracağından eminim. İşte o zaman göreceksin…