Başkanlık sistemi gelirse Tayyip diktatör olur diye ağızlarını yırtanlar...
Buyurun...
Meclise 4 parti girdi.
Herkes bir yana çekiyor.
Hükümet kurulamıyor.
Kurulsa bile uzun soluklu olacağı,
İcracı bir hükümet olacağı çok şüpheli...
Türkiye hızla bir kaosa doğru gidiyor.
Ak Parti'ye muhalif olan 3 partinin de iş yapma...
İcraat yapma...
Ülkeyi geliştirme…
Büyütme gibi dertleri yok.
Koca seçim kampanyasında bu niyetlerini ifade eden bir tek cümlelerini duymadık.
Kimisi Kürt Milliyetçiliğini kullanarak...
Kimisi Türk Milliyetçiliğini kullanarak…
Kimisi vatandaşın işkembesine hitap ederek oy devşirdiler.
Dinlediğimiz bütün nakaratlar bu çağrışımları yaptı.
Kışkırtılan Milliyetçilik duyguları…
Üretmeden tüketme vaatleri bu tabloyu ortaya çıkarmıştır.
Bu anlayışlara oy verenler sonuçtan memnundur umarım.
Başkanlık sisteminde hükümet tartışmaları hiç olmaz.
Başkan, halkın oyları ile doğrudan seçileceği için, Hükümetin kurulması diye bir sorun hiç olmaz.
Parlamentoya değil 4 parti, 14 parti dahi girse.
Hiç sorun değil.
Parlamentoya giren milletvekilleri sadece yasama faaliyeti yapacaktır.
Başka hiç bir görevi yoktur.
Başkanlık sisteminde yürütme gücünü halk kendi oyu ile doğrudan Başkan'a verir.
Başkandan da halk hesap sorar.
Parlamenter sistem, milletin ayağına prangadır.
Bazı partiler, yalanla dolanla milletten oy alır.
Daha sonra da milletin ayağına pranga olur.
Ne ülkenin gelişmesine, büyümesine katkıları olur.
"İstemezükçülükten öte" hiç bir katkıları olmaz.
Biz bu filmleri geçmişte çok gördük.
Önümüzde ki 4 yılda bu millet ciddi bir bedel ödeyecek.
Hani hep derler ya...
Türk'ün aklı başına...
Ya üç nokta…
Ya da kaçarken gelir diye.
Acı bedeli bir ödesin.
Ondan sonra gereğini yapacaktır.
Döviz fiyatları hızla yükselecek.
İthal ettiğimiz her şeyin fiyatı anormal yükselecek.
Sanayide ithal girdisi olan her şeyin fiyatı anormal yükseleceği için, ihracatımız da tıkanacaktır.
Banka faizleri anormal artacağı için...
Krediler geri çağrılmaya başlayacak.
Özellikle konut yatırımları çökecek.
Daha bugünden başladı.
Konut kredisi faizleri yükseliş trendinde...
Bu faizle kimse kredi kullanmaz.
Kredi kullanmayınca yatırım olmaz.
Yatırım olmayınca da işsizlik artacak.
Hele ki muhalefetin 1500 TL asgari ücret çılgınlığı var ya.
Bu çılgın vaat bir de hayata geçirilirse yok mu, o zaman yandı gülüm keten helva.
1500 TL asgari ücretin işverene net maliyeti tamı tamına 3 bin TL'dir.
Tekstil sektöründe.
Tarım sektöründe.
İnşaat sektöründe.
Hiç kimse 3 bin TL maliyetle işçi çalıştıramaz.
Yüzbinlerce işçi işsiz kalır.
SGK, trilyonlarca lira prim kaybına uğrar.
Zaten son sınırda gidiyor.
Öğretmen iken kızılcık sopam vardı.
Şimdi işe çok yarayacak vakit geldi mi ne! (İzzet Dönmez)
Sağlıcakla kalın…