Dün Basın İlan Kurumu’nun Kocaeli Gebze’deki tesislerinde valilik basın ve halkla ilişkiler müdürlerine yönelik bir “Eğitim Semineri” vardı.Bu seminerde bir konuşma yapan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay özellikle “yerel gazetelere” sert uyarı

Dün Basın İlan Kurumu’nun Kocaeli Gebze’deki tesislerinde valilik basın ve halkla ilişkiler müdürlerine yönelik bir “Eğitim Semineri” vardı.

Bu seminerde bir konuşma yapan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay özellikle “yerel gazetelere” sert uyarılarda bulundu.

Mesela Mehmet Atalay’ın “Gazeteler şantaj haberlerle ilan alacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar” şeklindeki ifadesi çok manidardır…

Elbette bütün “yerel gazeteleri” aynı kefeye koyamayız ama Atalay’ın bu açıklamasını da yok sayamayız.

Anlaşılan bazı şeyler Mehmet Atalay’ın canına artık tak etmiş olmalı ki bu kadar sert bir açıklama yapmak durumunda kaldı…

Kim ne derse desin, bundan sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesin. Zaten Atalay da açıklamasında bunu açıkça söylüyor.

Hatta konuşmasının son bölümünü de çok ilginç bir sözle bitirtiyor; “Adam gibi gazetecilik yapanlarla yapmayanların ayırt edilmesi için bire bir çalışıyoruz.”

Şimdi Atalay’ın bu sözünü birileri çıkıp farklı bir şekilde yorumlayıp klasik, “basın susturulmaya çalışılıyor” gibi bir anlam çıkartmaya çalışanlar olabilir.

Oysa Atalay gazetelerin “yasal zemindeki” sorumluluklarını yerine getirmesinden başka bir şey istemiyor.

Yani, gazetelerin önce çalışanına doğru dürüst maaş vermesini, bu maaşların da zamanında ödenmesini ve aylarca çalışanın mağdur olmamasını istiyor.

Sonra gazeteci sıfatıyla çalıştırılan personelin SGK’sının ve vergisinin günü gününe ödenmesini bekliyor.

Sadece ajanslara sırtını dayayıp gazete çıkartmak yerine gazetelerin kendi haberlerini üretmelerini istiyor.

Tabi gazete sayısını artırmak için kendin basıp yine gidip bayiden kendi gazetelerini toplamalarını istemiyor.

En önemlisi de Mehmet Atalay, “gazeteler şantaj haberlerle ilan almaya kalkmasın, buna müsaade etmeyiz” diyor.

Bunun dışında “hükümeti öğün, belediye başkanlarına saldırmayın, şöyle haber yapın, böyle haber yapmayın” demiyor.

İşte Mehmet Atalay’ın, “Adam gibi gazetecilik yapanlarla yapmayanların ayırt edilmesi için bire bir çalışıyoruz” lafının altında bu yatıyor…

Kimse kusura bakmasın, sen “resmi ilan” sayesinde gazete çıkartıyorsan yasal sorumluluklarını da yerine getireceksin.

Yoksa her ay Basın İlan Kurumu’ndan “25-30 bin TL’yi” indir, yasal hiçbir sorumluluğunu yerine getirme, nerede bu bolluk.

Netice itibariyle geçen hafta Anadolu Gazetesi’nde yaşanan olay hepimizi derinden etkilediği gibi bir “milat da” oldu.

Dolayısıyla Atalay’ın açıklamalarına yürekten katılıyor ve “basın kendine çekidüzen vermeli” diye düşünüyorum…