Türkiye dün Ankara’dan gelen iki bombalı saldırı sonrası büyük bir üzüntü yaşadı.

“Barış, Emek ve Demokrasi” için gerçekleştirilecek miting için Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya giden binlerce kişi, sabah olacaklardan habersiz şekilde toplanmaya başladı.

Tam yürüyüşün başlayacağı sırada ise peş peşe iki patlama yaşandı. Canlı bomba olduğu ileri sürülen olayda 95 kişi öldü, 246 kişi de yaralandı.

Barış için gerçekleştirilecek bir mitingde, barışı baltalamak için gerçekleştirilen bu eylem, hiçbir sözle ifade edilecek gibi değil.

Orada toplanan insanların siyasi görüşü ne olursa olsun, sonuçta hayatını kaybedenler ve yaralananlar, o büyük korku ve paniği yaşayanlar bu ülkenin insanları.

Hiçbir can, bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor.

Türkiye uzun yıllardır terör belasıyla mücadele ediliyor.

Özellikle doğu ve güney doğuda yıllardır yaşanan olaylar, ülkenin kanayan yarası.

Son birkaç yılda terör olaylarında yaşanan azalma, hepimizi sevindirmişti.

Çözüm süreciyle birlikte artık bu olayların sona ereceğini düşünmüştük.

Ancak ne olduysa terör destekçileri bir anda yeniden hortladı ve ülkeyi kan gölüne çevirmeye başladı.

Anlaşılan o ki, bazıları ülkede huzur olmasını istemiyor. İnsanlar birbirine düşsün, Orta Doğu’da yaşanan kaos Türkiye’de yaşansın, insanlar perişan olsun istiyor.

Ayrıca son günlerde terör eylemlerinin yeri değişti. Artık şehir merkezlerinde daha büyük provokasyonlar, saldırılar yapılıyor.

Ve bu ülke, şehir merkezlerinde böylesine kanlı eylemlere ilk kez tanık oluyor.

Unutulmamalıdır ki, bu eylemler, bölgesinde ve dünyada her geçen gün güçlenen bir Türkiye’nin varlığından rahatsız olanlar tarafından hayata geçirilmektedir.

Amaç halkın galeyana gelmesi ve karışıklık yaşanmasını sağlamaktır.

Sadece günler salan 1 Kasım Genel Seçimleri öncesinde giderek artan bu provokasyonlara karşı hepimizin yapması gereken tek şey, sağ duyulu olmaktır.

Ülke düşmanlarının ekmeğine yağ sürmemek için sabırlı ve temkinli olmalıyız.

Çünkü Türkiye çok büyük ve güçlü bir ülke.  Bugüne kadar bu ülkeyi yıkmak için gerçekleştirilen tüm eylemler sonuçsuz kaldığı gibi, yine bizim göstereceğimiz sağduyu ve ülke yöneticilerinin alacağı tedbirlerle bu sıkıntı da aşılacaktır.