Dünya Bankası finansmanıyla hayata geçireceğimiz Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi ile taşkınlara karşı yeni tesisler inşa edecek, kuraklık için erken uyarı sistemleri kuracağız. Su verimliliğini artıracak teknolojileri devreye alarak hem çiftçimizi hem de bereketli topraklarımızı güvence altına alacağız. Böylece yalnızca bugünün risklerini değil; gelecekte artacak nüfus, kentleşme ve iklim değişikliğinin getireceği tehditleri de karşılayarak, daha dirençli, güvenli ve sürdürülebilir bir Türkiye için güçlü adımlar atacağız. “Suyumuzu korumak, vatanımızı korumaktır” vizyonuyla çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Proje sadece taşkınları değil, aynı zamanda kuraklık riskini de kapsamlı şekilde ele alıyor. Kurulacak meteorolojik ve hidrolojik gözlem istasyonları, tarımda kullanılacak suyun daha etkin yönetilmesini sağlayacak. Ayrıca: Toprak nem sensörleri, uydu verileri ve iklim modelleme sistemleriyle entegre çalışan uyarı sistemleri devreye alınacak. Bu sistemler sayesinde çiftçilere anlık veri sağlanarak sulama yönetimi optimize edilecek. Kuraklık risk haritaları ile uzun vadeli planlama kolaylaştırılacak.
Yumaklı, bu yıl; yağışların mevsim normallerinin yüzde 26 ve geçen yılki yağışların ise yüzde 28 altında gerçekleştiğini, yağış grafiğinin ise son 5 yılda 4 kez ortalamanın altında kaldığını belirtti. Aynı zamanda Bakan Yumaklı, yağış rejiminde mevsimsel kaymaların olduğunu, son 15 yılda düzensiz yağışların gözlemlendiğini ve nisan ayında da eksi 19 dereceleri bulan hava olayları ile karşılaşıldığını açıkladı. Yumaklı, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde; Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize çevrelerinde yüzde 20’nin üzerinde taşkın riskinin artarken, Bartın, Zonguldak, Kastamonu, Düzce, Bolu, Sakarya ve Bursa illerinin de orman yangınları açısından riskli bir bölge haline geldiğine değindi.
Next





