Başta belediye başkanları olmak üzere birçok kamu görevlisinin “makam” araçları başlarına iş açacak gibi gözüküyor.

Zira Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “makam” araçları ile ilgili belediyelerden ve kamu kuruluşlarından bir envanter istedi.

Ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da özellikle belediyelere “makam” araçları ve kiralanan lüks araçlarla ilgili “müfettiş” gönderdiği ifade ediliyor.

Şayet belediyeler araç kiralama konusunda kendilerine tanınan tutarı aşmışsa belediye başkanlarına yüklü miktarda “zimmet” çıkabilir.

Kaldı ki hemen hemen bütün belediyelerde o kadar çok kiralık araç var ki eminim miktarını belediye başkanları dahi bilmiyordur.

Nasıl olsa kendi ceplerinden çıkmıyor.

Milletin sırtından kapısında “müdür” yazan her çalışana bir “makam” aracı kirala gitsin…!

Aslına bakarsanız işi daha buraya kadar getirmeden özellikle belediye başkanları “makam” araçlarıyla şimdiye kadar vedalaşmalıydı.

Son model “Audi” ve “Mercedes” marka araçların yerine daha mütevazı Türkiye’de üretilen markalara yönelmeleri gerekirdi.

Daha Cumhurbaşkanı Erdoğan “makam” araçları ile ilgili açıklama yapar yapmaz belediye başkanları “makam” araçlarını değiştirmeliydi.

Maalesef, “lükse” ve “şatafata” öyle alışmışlar ki kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haklı uyarısını dikkate almadı.

Nitekim Sakarya’da halen daha belediye başkanları son model, lüks “Audi” ve “Mercedes” marka araçlarıyla gezmeye devam ediyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “makam” araçları ile ilgili envanter talebi ve İçişleri Bakanı Süleyman Solu’nun müfettişlerine rağmen direniyorlar…!

***

Tabi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına kulak verip tasarruf etme amacıyla lüks “makam” araçlarından feragat edenler de yok değil.

Bu isimleri “sosyal medya” üzerinden takip ediyoruz.

Sakarya’dan da şimdiye kadar bir tek Pamukova Belediye Başkanı Cevat Keser’in “makam” aracını değiştirdiğini “sosyal medyadan” okuduk.

Bunun dışında ne Sakarya Büyükşehirden ne de ilçe belediyelerinden “tık” yok.

Dahası lüks “makam” araçlarından vazgeçecekleri bir “emare de” yok.

Sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu çağrıyı yaparken Sakarya’yı ayırmış gibi ne belediye başkanları ne de kamu görevlileri üzerine bile alınmıyor.

Yani Sakarya’da kimse “lüks” ve “şatafattan” taviz verecekmiş gibi gözükmüyor…!

***

Sadece belediye başkanları değil!

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı daire başkanları da içinde bulundukları lükse çok çabuk alışmış.

Öyle ki içlerinde son model “Audi” marka “makam” aracı kullananlar var.

Bunların bile altlarından “Audi” marka “makam” aracı gidecek diye “ödleri” kopuyor.

Bu nasıl bir “gösteriş” ve lüks düşkünlüğüdür anlamak mümkün değil.

Sanki babalarının evlerinden “makam” aracıyla çıktılar.

Daha düne kadar birçoğu için belediye otobüsüne binmek lükstü şimdi çıktıkları baba evlerini beğenmez oldular…!

***

Bırakın bu “gurur” ve “kibri!”

Artık ayaklarınız yere bassın!

Memleket zor günlerden geçiyor.

Millet bu zor günlerde yine devletinin yanında duruyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “dövizinizi bozdurun” diyor, bu millet sabah erkenden soluğu “döviz bürolarının” önünde alıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “altınlarınızı bozdurun” diyor, bu defa bu millet soluğu “kuyumcuların” önünde alıyor.

Hatta bu millet; “döviz ve altınım yok ama evim var, onu devletime bağışlıyorum” diyor…!

***

Netice itibariyle sadece belediye başkanları değil.

Kamuda “makam” aracı kullanan ne kadar “müdür” ve “daire başkanı” varsa hepsi “vebal” altındadır.

Zira millet böyle bir fedakârlık yaparken sizden istenen sadece “tasarruf” etmenizdir!

Bunun için de önce “makam” araçlarınızdan başlamanızdır.

“Audi” ve “Mercedes” marka lüks “makam” araçlarınızdan inip daha “mütevazı” olanlarına binmenizdir!

Bu devletin yükünü hep millet çekecek değildir.

Biraz da siz “omuz” verin.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Son model lüks ‘makam’ araçlarından vazgeçin” diyorsa söz dinleyin.

Yok, milletin fedakârlığı karşısında “gurur” ve “kibriniz” size engel olup lüks “makam” araçlarından vazgeçmiyorsanız o zaman size yazık olmuş demektir!

Bu anlayış içinde olanları da Allah ıslah etsin.

Başka ne diyelim…!