Adana’nın Aladağ İlçesi’ndeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında hayatını kaybeden öğrenciler tüm Türkiye’nin yüreğini dağladı.
Dile kolay geçen gün, akşam saatlerinde başlayan yangın sonrasında 11’i öğrenci toplam 12 kişi hayatını kaybetti.
Aladağ İlçesi’nin çevre köylerinde oturan lise ve dengi okullarda öğrenim gören kız çocuklarının kaldığı yurt yangınında 25 öğrenci de yaralandı…
Tabi yangın ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bunlardan en önemlisi de “Yangın merdivenleri” ile ilgili oldu.
İddiaya göre “yangın merdivenlerinin” kilitli olması sebebiyle öğrenciler binadan çıkamayarak hayatını kaybetti.
Yangın esnasında yaralanan öğrenciler ise yurt binasının camlarından atlayarak hayatlarını kurtardı…
Bu iddialar ne kadar doğru bilemeyiz. Nitekim konuyla ilgili olarak savcılık geniş çaplı bir soruşturma başlattı.
Yangın ile ilgili 3 savcının görevlendirildiği soruşturma sırasında “yurt müdürü” ve “dernek yöneticileri” de dâhil 14 görevli gözaltına alındı.
Temennimiz yurt yangınında ihmali bulunanlar varsa biran önce bulunup en ağır cezaya çarptırılmalarıdır…
Asıl temennimiz ise bu vahim olaydan bir ders çıkartılıp Türkiye’de ki bütün yurtlar “mercek” altına alınır.
Öyle alelade bir denetim değil. Ciddi manada tepeden tırnağa bir denetimden geçirilmeli.
Hatta bu iş sadece yerel kurumlara bırakılmayıp uzmanı, ehil kişilerce de denetlenip gereği yapılmalı…
Sadece lise ve dengi okulların yurtları değil. Üniversite öğrencilerinin kaldığı yurtlar da sıkı bir denetim altına alınmalı.
Nitekim bir öğrenci kenti olmaya aday Sakarya’da üniversite öğrencilerinin kaldığı yurt ve evlerin çoğunun ciddi bir denetimden geçtiğini sanmıyorum.
Hele yurt bulamayıp “1999 model” evlerde kalan üniversite öğrencilerinin barındığı binalar her zaman “faciaya” açık bulunmaktadır…
Elbette amacımız kimseyi suçlamak değil ama bugüne kadar yapılan denetimlerde bir eksiği olup da “kapatılan” bir yurt henüz duymadık. Duyan varsa bize de bildirsin.
Bu da yerelde yapılan denetimlerin yetersiz kaldığını açıkça gösteriyor. Denetimler ya bir şekilde “kılıfına” uyduruluyor ya da “masa başında” yapılıyor.
Öyleyse Adana’daki bu acıyı tekrar yaşamak istemiyorsak denetimler arttırılıp “yurtları denetleyenler de denetlenmeli.”
Yavrularımıza Allah’tan rahmet diliyorum…