Asgari ücret pazarlığı sürüyor.

Dün yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü görüşmelerinde;

Türk-İş’in teklifi 3 bin 900 TL oldu.

Buna karşılık Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK ise 3 bin 100 TL Teklif etti.

Tabi masadan bir anlaşmaya varılmadan kalkıldı…!

***

Doğrusu bu görüşmelerin çok uzayacağını sanmıyorum.

Nitekim yapılan son görüşmelere bakıldığında orta yol bulunması adına çok fazla bir mesafe kalmadı.

Muhtemelen birkaç görüşme daha yapıldıktan sona asgari ücret belirlenmiş olur.

Şahsen bizim tahminimizde asgari ücretin net;

- 3 bin 500 TL.

Olacağı yönündedir…!

***

Ancak asıl merak edilen;

Hükümetin de Türk-İş ve TİSK’in uzlaşması beklenen 3 bin 500 TL’lik ücretin üzerine bir ilave yapıp yapmayacağıdır.

Dolayısıyla hükümet tarafından da asgari ücretin üzerine bir 500 TL koyacağı yönünde bir beklenti vardır.

Zira gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse ilgili kişilerin asgari ücret konusunda;

- Tüm zamanların en yüksek zammını vereceğiz.

Demeleri de bu yüzdendir…!

***

Doğrusu da budur.

Türk-İş bir yandan, TİSK bir yandan asgari ücrette bir noktada anlaşırsa hükümetin de buna katkı sağlaması gerekir.

Bunun için asgari ücretten alınan “prim” ve “vergilerin” bir bölümünden feragat edilmesi yeterli olacaktır…!

***

Mesela hükümet;

2021 yılında asgari ücretten alınan “prim” ve “vergileri” sabit tutup 2022 yılı için belirlenen asgari ücretten kaynaklanacak “prim” ve “vergi” artışını sineye çekse yeter.

Bu da asgari ücretlinin eline aylık 4 bin TL gibi bir paranın geçmesi demek olur.

Bugünkü şartlarda da asgari ücretin 4 bin TL olması çok iyi bir rakam olmasa da en azından beklentileri karşılayacaktır…!

***

Netice itibariyle;

Asgari ücret dendi mi aklımıza hep çalışan gelir.

Oysa bu işin bir de işveren boyutu vardır.

Asgari ücrete yapılan her artış, işverene sadece “işçi maaşı” olarak değil “prim” ve “vergi” artışı olarak geri dönmektedir.

Bugün asgari ücretin net 4 bin TL olduğunu var sayarsak, bunun işverene maliyeti en az 6 bin TL olacağı göz ardı edilmemelidir…!

***

Sonuç olarak;

Her ne olursa olsun bu günkü şartlar altında da asgari ücret 4 bin TL olmalıdır.

Şayet hükümet asgari ücretten aldığı “prim” ve “vergilerin” bir bölümünden feragat ederse işçilerin eline net 4 bin TL olur.

Aksi halde asgari ücret;

Türk-İş ve TİSK’in mutabık kalacağı 3 bin 500 TL olarak kalır.

Hadi hayırlısı bakalım…!