Hayat pahalılığı devam ediyor…

Milyonlarca insan, asgari ücretle geçimini sağlıyor…

Bazı illerde neredeyse bir evin kirası asgari ücret düzeyinde…

Bir asgari ücretlinin bu şartlarda evini geçindirmesi mümkün değil…

Sadece asgari ücretliler mi?

Elbette hayır…

Emeklilerin durumu, asgari ücretlilerden daha da kötü…

En düşük emekli maaşı 7.500 lira…

Neredeyse asgari ücretin yarısı…

Önceki gün, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, sendikaların aynı amaca hizmet ettiği sürece başarıya ulaşabileceğini belirterek 20 Kasım'dan sonra asgari ücret komisyonu kuracaklarını söyledi.

Ve bu açıklamasında da çok iddialı bir söz söyleyerek ilk defa “Hiç kurmadığımız şekilde komisyon kuracağız” dedi…

Neydi bu iddialı sözü?

Yine Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın ağzından aktaralım;  “Asgari ücreti 20 senedir anlatıyorum. Sendikalarda asgari ücretli işçi yok. Sendikanın olduğu yerde aile yardımı, ikramiye, servis, yemek olur. 8 milyon işçi, sanki bizim üyemiz, ailemizin parçası gibi gayret sarf ediyoruz. Allah nasip ederse Kasım'ın 20'sinden sonra yeni asgari ücret komisyonu kuracağız. Belki Türkiye'de şimdiye kadar hiç kurmadığımız şekilde komisyon kuracağız. 2 kadın, 2 erkek olacak komisyonda. Yani ne olması gerekiyorsa orada oturanlar karar verecekler. Sendikacılar da onlara uyacaklar…”

Demek oluyor ki, asgari ücretle çalışanlardan seçilecek komisyon üyeleri…

Elbette en doğru komisyon olur…

Çünkü asgari ücretle geçimi en iyi bilen işçi kesiminden komisyona üye seçmek…

Ya da asgari ücret komisyonunda karar verici…

Veya pazarlık yapacak konumda olduklarında…

Gerçek anlamda geçim derdi olan bu insanlar alın terlerinin ne kadar olması gerektiğini, daha net savunurlar ve en azından bunu savunurlarken gerçek asgari ücretle çalışanların sesi olurlar…

Tebrik ederim Sayın Atalay’ı…

Umarım, komisyon üyesi olacak asgari ücretlilerin istediği maaş hükümet ve iş dünyasından kabul görür…

Sağlıcakla kalın…