Hafta sonu çarşı pazarda acayip bir hareketlilik vardı. Bu hareketliliğin nedeni her yıl mayıs ayının ikinci haftasında kutlanan “Anneler Günü” olmasıydı.Baktım herkes “annesine” hediye alıp onu sevindirmek için bir biriyle yarışıyor. Alışveriş merkezleri
Hafta sonu çarşı pazarda acayip bir hareketlilik vardı. Bu hareketliliğin nedeni her yıl mayıs ayının ikinci haftasında kutlanan “Anneler Günü” olmasıydı.
Baktım herkes “annesine” hediye alıp onu sevindirmek için bir biriyle yarışıyor. Alışveriş merkezleri insan kaynıyor.
Çarşıda ise özellikle çiçekçiler önünde abartılı olmasa da kuyruklar var. Yani “annesi” hayatta olan onu sevindirmek adına bir şeyler alıyor…
Bilen bilir. Aslında ben “anneler günü”, yok “babalar günü” gibi uyduruk tarihlere hiç itibar etmem.
Ama bu defa geçen yıl tam da “anneler günü” öncesi kaybettiğim “annem” aklıma gelince bu defa “anneler günü” beni fazlasıyla duygulandırdı.
Neticede kaybettiğiniz “anneniz” olunca ve aradan geçen bir yıla rağmen insan “annesini” unutamayınca uyduruk da olsa bu günler insana dokunuyor…
Yapacak bir şey yok. İnsanoğlu böyle. Kuş misali. Bugün varsın yarın yoksun. Bir gün biz de bu dünyadan göçüp gideceğiz.
Önemli olan bu dünya için ne yaptığın değil, “Allah Rızası” için neler yaptığın ve hayır hasenatın.
Yoksa bütün dünya senin olsa, hatta bu da yetmeyip Ayı, Marsı ve bütün Samanyolu Galaksisi’ne sahip olsan n’olur?
Sonuçta gideceğin yer belli. Yanında götüreceğin ise sadece birkaç metre bez parçasından ibaret…
İnanıyorsak ki, çok şükür ben bu inançla büyüdüm, makamımız, mevkiimiz ne olursa olsun o toprağın altına girdiğimizde “amellerimizle” baş başa kalacağız.
Yaşantımız boyunca sorumlu olduğumuz her şeyden hesaba çekilip sonuçta mükâfatla mı yoksa cezayla mı karşılaşacağımızı orada göreceğiz.
Sadece mal, mülk veya makam hesabını değil, kul hakkı ve özellikle “ana, baba” hakkından da hesaba çekileceğiz.
Sağlıklarında “annemizi” ne kadar sevdiğimizi onun hakkını ödeyip ödeyemediğimizi o zaman göreceğiz.
İnşallah annelerimizin sağlıklarında kıymetini bilip hayır dualarını almışızdır da böyle özel günlerde hediye ettiklerimiz onları sadece sevindirmiştir…
Ben “anneme” maalesef bu “Anneler Günü’nde” hediye alamadım. Alanları da “kıskanmadım” dersem yalan olur.
Yine de “annemize” hediyesini göndermeyi ihmal etmedik. Vefatının üzerinden bir yıl geçmesi münasebetiyle ruhuna “Kuran-ı Kerim” hediye ettik.
Allah kabul etsin. Mekânı Cennet olsun. “annemize” hediyelerin en güzelini gönderdiğimizden hiç şüphem yok.
İnşallah sağlığında da kendisine hayırlı bir evlat olmuş ve “yüksünmeden” ona hizmet edebilmişizdir.
Elbette böyle özel günlerde “annelere” alınan hediyeler önemli ama asıl olan, onların hayır duası yani “annelerin hediyesi” çok daha kıymetli olanıdır…
Next