İki gündür Adapazarı merkezde görülen “ishal” vakalarındaki artış ile ilgili haberler yapıp duruyoruz.

Bunu yaparken de “çeşmeden içilen suların kaynatılması” ile ilgili uyarılarımızı da yapmayı ihmal etmiyoruz.

Ancak ne hikmetse işin ucu “su” ve “sağlığa” dokununca karşımıza acayip bir direniş çıkıyor. Kimi “yok öyle birşey” derken, öteki, bizi yalanlamaya çalışıyor…

Yahu beyler; ortada ciddi bir durum var. Adapazarı’ndaki hastaneler dün itibariyle “ishal” vakalarıyla dolup taştı.

Artık hasta odaları “koğuşlara” döndü. Hastanelere “ishal” yüzünden gelen çocukları yatıracak yer bulamıyorsunuz.

“İshal” olan çocuklar artık “serum” kolunda araçların içinde yatmak durumunda kalıyor. Siz hala daha ne anlatıyorsunuz…?

Neymiş, “kolunda serumla arabada yatan çocuğu” babası araca koymuş. Yani hastanenin bunda bir suçu yokmuş. Bak, bak, bak.

Velev ki öyle; “yer göster o zaman” bu çocuğa! Al hastanenin bir odasına yerleştir. Orada tedavisini sürdür.

Siz hastane olarak bu çocuğu bir odaya yatırdınız da “baba” hayır mı dedi? Tak koluna serumu, çocuğu ortada bırak, sonra suç bizde değil de. Oh ne ala memleket…

Bu şehirde insanların sağlığı ile ilgili hangi makamın sorumlu olduğu bellidir. Şayet “ishal” vakalarında bir artış varsa bununla ilgili tedbiri de siz alacaksınız.

Yatak sayısını mı arttıracaksınız, seyyar çadırlar mı kuracaksınız, nasıl bir tedbir alacaksanız, bunu siz yapacaksınız!

Maşallah acil durumlara ne kadar hazırlıklı olduğunuzu gördük. “İshal” vakaları artmış, hastanelerde yer yok siz hala kuyruğunuzu dik tutmaya çalışıyorsunuz…

Gelelim “SASKİ’ye.” Yahu “ishal” vakalarının en büyük kaynağı sağlıksız içme sularıdır. Bunu bilmeyen yok. Eh ortada da bir vaka varsa ne diye tedbir almazsınız?

Bu işler öyle “Sakarya’da su çeşmeden içilir” diye reklam yapmakla olmuyor. Kaldı ki kimse “çeşmelerden akan suyun” yüzde yüz sağlıksız olduğunu da “iddia” etmiyor.

Belli ki bir yerde sıkıntı var. “İshal” vakalarının hastanelere geldikleri adreslerden bu sıkıntıyı çok rahat tespit edip, tedbir alabilirsiniz. Bunu da mı biz hatırlatalım…?

Havasından mı, suyundan mı? Bu şehirde başkan, bürokrat, müdür gibi kimselerin görev alanına girip eleştiri veya olumsuz haber yapmaya gelmiyor. Anında feryat, figan!

Yahu bir kerede yapılan eleştirileri, haberleri dikkate alın. Hep medya kabahatli, gazeteciler hatalı diye diye şehirde işler yürümez oldu! Biraz da kendinizi sorgulayın!

İnsan sağlığını ilgilendiren bu vaka karşısında takınılan tavır nedeniyle “Allah sizi ‘ishal’ etsin” diyorum da başkada bir şey demiyorum. Belki insanları o zaman anlarsınız…