Bir kaç gündür, gündemi oluşturan 1128 akademisyenin, devlet aleyhine yayınlanan bildirinin altına attıkları imza ile meşgulüz toplum olarak…
Bu bildiriye imza atanlardan üçü Sakarya Üniversitesinde görev yapıyor…
Üçü görev yapıyor derken ikisi Üniversitede görevli diğeri ise doktora öğrencisi…
Doktora öğrencisi olan imzacı CHP Sakarya İl başkanının oğlu…
Konuya dair yerelde hiçbir yerde bu şahısla ilgili bir eleştiri yazısı yazılmadı…
En azından ben görmedim…
Varsa da okumak isterdim…
Geçen gün Ak Parti Sakarya milletvekili Ali İhsan Yavuz konuya dair bir açıklamada bulundu…
Yerel medyada okuduğum bu açıklamasında…
‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ imzacıları için dedi ki, Sayın Vekil: “Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) iki araştırma görevlisi, bir de doktora öğrencisi olmak üzere 3 kişi bu bildiriye imza atmış. Araştırma görevlilerinden bir tanesi, CHP Sakarya İl Başkanı Ayça Taşkent'in oğlu Serkan Taşkent. Şimdi böyle birisi kazayla AK Parti'ye üye veya AK Parti'de görev yapan yöneticilerden bir tanesinin yeğeni, akrabası olsa kıyamet kopar ama kimse bundan bahsetmiyor.”
Evet beyler…
Bu doktora öğrencisi bir Ak Partili yöneticinin evladı olsaydı yer yerinden oynardı…
Bırakın bir il başkanının oğlu olmasını…
Partinin hasbelkader yanından geçmiş dahi olsaydı, ortalığı toz dumana katarlardı…
Ak Partiye demediklerini bırakmazlardı…
Sahiden nerede bizim devlet sevgisiyle büyümüş kalemşörlerimiz?
Bu devleti katillikle suçlayanlara eleştirel bazda göz yumanlar parti görüşüne göre mi muamele yapıyor?
Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz?
Hani bize yandaş yazar-çizer diyenler var ya…
Çok ikiyüzlüler…
Hadi yazın kardeşim…
Neden yazmıyorsunuz?
Bize gelince iktidar partisini eleştirmiyorsunuz diye demediğinizi bırakmıyorsunuz…
Siz de bırakın yoldaş yazarlığı da görelim şu eleştirilerinizi…
Amma ve lakin... Eleştiremezsiniz…
Okuyucuya tarafsızız yaftalamasını iyi yapıyorsunuz, yapmasına da kimse yemiyor…
Çünkü taraftarsınız…
Sağlıcakla kalın…