Televizyonlarda ki “dizi filmleri” izlemek âdetim değildir. Ama şu “Diriliş, Ertuğrul” dizisini fırsat buldukça izlemeye çalışıyorum.Tarihimize ışık tutuğu için bize bu toprakları yaşanır bir hale getirip üzerinde bir devlet kuruncaya kadar ne badireler a

Televizyonlarda ki “dizi filmleri” izlemek âdetim değildir. Ama şu “Diriliş, Ertuğrul” dizisini fırsat buldukça izlemeye çalışıyorum.

Tarihimize ışık tutuğu için bize bu toprakları yaşanır bir hale getirip üzerinde bir devlet kuruncaya kadar ne badireler atlattıklarını hatırlamak için izliyorum.

En çok da dönen entrikaları ve en yakınınızda duran “hainlerin” ne dolap çevirdiğini görüp bugünden “ibret” almak adına takip etmeye çalışıyorum…

Nitekim bu topraklar üzerinde kurulan İmparatorluklar, devletler, beylikler en çok kendi içlerindeki “hainlerden” çekmiştir.

Dış güçler kendilerinin yıkamayacağını, yok edemediğini anladığı topraklar üzerinde kurulan devletleri içten içe yıkmaya çalışmıştır. Bunda da başarılı olmuşlardır.

Tarihe baktığımızda bu topraklar üzerinde kurulmuş ve başka ülke tarafından ortadan kaldırılan bir tane devlet yoktur…

Maalesef bu toprakların ve ülkenin “haini” bitmez. Tarihin her döneminde hemen hemen her yerde“hainler” kendilerine yer bulmuştur.

Kendi insanını, davasını, vatanını satmak için sırada bekleyen “hainlere” hemen her yerde rastlamak mümkündür.

Bu işin, yani “hainliğin” partisi, purtisi, davası, inancı olmaz. En yakınınızdaki sizi biranda satarda neye uğradığınızı şaşırırsınız…

Buyurun. Taaa Roma dönemine, Sezar’ın, evlat edindiği “Brutus” tarafından arkasından hançerlenmesine kadar gitmeye gerek yok.

Her hafta izlediğimiz “Diriliş, Ertuğrul” dizisinde “Süleyman Şah’ın” kardeşi olan “Kurdoğlu’nunkendi çıkarları uğruna nasıl bir “hainlik” içinde olduğunu görüyoruz.

Osmanlı’nın son dönemlerinde padişahlara, “İslam’ın Halifesine” kimlerin nasıl “hainlik” ettiği tarih kitaplarında ibretlik olarak duruyor…

Şimdi durup dururken “bunlarda nereden çıktı deyip” size “tarih” dersi verdiğimi falan sanmayın.

Çok şükür kendi tarihimizle ilgili eksik de olsa yeterli düzeyde bilgimiz var. Ancak bu başkalarına “ahkâm” kesecek düzeyde değil.

Amacımız geçmişten günümüze “hainleri” başka yerde değil en yakınınızda aramak gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktır…

Malum geçtiğimiz hafta AK Parti ile ilgili bir takım söylentiler ortaya atıldı. Şimdi bu konulara değinmek istemiyorum.

Nitekim gündeme gelen bu konuların AK Parti içinde kimler tarafından gündeme getirildiği ve kimleri memnun ettiğini teşhis etmek zor değildir.

Zira “AK Parti’de ki Kurdoğlu kim” sorusunun cevabınıbulmak için yaşanan son olayların kimin işine geldiğine ve sevinçten “göbek atığına”bakmak yeterlidir…