Kaç gündür “ADARAY” konusunu köşeme alıp birkaç şey yazacaktım ama bir türlü fırsat olmadı.
Zaten Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün “şehit” edilmesi gündemdeki yerini korurken yazmak da olmazdı.
Dolayısıyla “ADARAY” konusuna ancak bugün sıra geldi. Geç de olsa bugünkü yazımızı “ADARAY’a” ayıralım istedik…
Malum “medyadetay.com’da” geçtiğimiz hafta “ADARAY’da tehlikeli yolculuk” başlıklı bir haber vardı.
Haberin görüntülerinde “ADARAY’ın” Mithatpaşa Mahallesi’ndeki güzergâhında ki geçişi sırasında yaşanan tehlikeyi gördünüz.
Raylara kadar kazılmış bir arazi ve “ADARAY’ın” geçişi sırasında güzergâha serilmiş mıcırla birlikte toprağın nasıl kaydığını gördük…
Bildiğimiz kadarıyla “ADARAY’ın” geçtiği o güzergâhtaki arazi sahibi ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir anlaşmazlık var.
Bu anlaşmazlık giderilemeyince arazi sahibi kepçe ile kazdırarak kendi sınırını belli etmiş ve bu aşamada da devreye “TCDD” yetkilileri girmişti.
“TCDD” yetkilileri de yaptıkları incelemede “ADARAY’ın” bu şartlarda sefer yapmasını sakıncalı görmüş ve düzenledikleri “tutanak” ile de seferleri durdurmuştu…
Doğrusu “TCDD’nin” düzenlediği bir “tutanak” ile “ADARAY’ın” seferlerini sakıncalı bulmasına rağmen seferler neden devam ediyor onu bilemiyoruz.
Ancak görünen o ki ortada arazi sahibi ile Büyükşehir Belediyesi arasında ciddi bir “çekişme” ve “inatlaşma” var.
Şayet uzun süre devam eden bu “çekişme” yerini karşılıklı anlaşmaya bırakmazsa maalesef o güzergâh daha fazla “ADARAY’ı” taşıyamaz gibi gözüküyor…
Kim haklı kim haksız bilemeyiz! Ancak “ADARAY” ile o güzergâhta iyi kötü insan canı taşındığı da unutulmamalıdır.
Kaldı ki “TCDD’nin” sakıncalı bulduğu “ADARAY” seferlerini ısrarla devam ettirip insanların hayatını tehlikeye atmaya da kimsenin hakkı yok!
Bir şekilde hem arazi sahibi hem de Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bu anlaşmazlığı giderip o güzergâh “ADARAY’ın” kazasız belasız sefer yapacağı bir hale getirilmelidir…
Bunun için olması gereken her iki tarafın da “aklıselim” davranarak karşılıklı olarak bu sorunu biran önce çözmesidir.
Maazallah yarın istenmeyen herhangi bir durum yaşandığında bunun vebali her iki taraf için de çok ağır olur.
Gelin insanları “ADARAY korku treni” ile değil “ADARAY konforu” ile seyahat ettirin. Zaten raylı sistemdeki amaçta insanlara rahat bir seyahat sunmak değil mi…?