Dün gözümüzün önünde hem de Adapazarı Kaymakamlığı’nın karşısında bir olay yaşandı.

Yol verme tartışması yüzünden iki sürücü birbirine girdi.

Tabi önce tokat!

Sonra yumruk ile başlayan kavga büyüdü de büyüdü.

Küfürler mahalleyi inletti.

Bir ara kavgaya karışanlardan biri bir dükkâna girerek eline bir “satır” geçirdi.

Sonrası malum.

Tehditlerin ve “küfürlerin” bini bir para!

Bu kadar “küfre” daha fazla dayanamayan diğer sürücü de eline geçirdiği bir kasa ile “satırlı” sürücünün üzerine yürüdü.

Neyse ki esnaf araya girdi.

Olayda ciddi bir yaralanma veya ölüm olmadan kavga yatıştırıldı.

Her iki sürücü de araçlarına binerek olay yerinden ayrıldı…!

***

Aslına bakarsanız bu tür toplumsal olaylara müdahale etme görevi vatandaşın veya esnafın değil.

Zira birçok kavga olayını ayırmaya kalkan vatandaşların başına neler geldiğini biliyoruz.

Ya arada kendileri “gümbürtüye” gidiyor.

Ya da araya gireyim derken kavga edenlerden biri yere düşüp başını vurup hayatını kaybediyor.

Sonra da iyi niyetle kavgayı ayırmak isteyenin sonu mahkemede bitiyor…!

***

Netice itibariyle son günlerde trafikte “yol vermeme” nedeniyle çıkan kavgalarda ciddi bir artış var.

En ufak bir şeyde hemen kavgaya tutuşuyoruz.

Aracın içinde bayan varmış.

Çocuk varmış.

Aile varmış.

Hiç fark etmiyor.

Gücü, gücü yetene başlıyor saydırmaya.

Tabi arkasından da kavga başlıyor.

Kavga da kesmeyince araya bir takım aletler giriyor.

O da kesmeyince bu defa araçtan hırs alınıyor.

Bu kadar gözü dönmüşlük hiç hayra alamet değil…!

***

Dünkü kavgada araç sahiplerinden biri ciddi olarak yaralanabilirdi.

Hatta biri hayatını da kaybedebilirdi.

Bugün bu o kavga edenlere;

- Pişman mısınız?

Diye sorsak eminim cevapları;

- Evet.

Olurdu.

Özellikle de trafikte çok daha fazla sakin olmaya gayret edelim.

Zira son pişmanlık fayda etmiyor…!

***

Unutmadan;

Dünkü kavganın hemen ilerisinde Adapazarı Kaymakamlığı var.

Burada da bildiğim kadarıyla birkaç ekip görev yapıyor.

Kavgaya neden müdahale etmediler bilmiyorum.

Oysa uzaktan da olsa bir “siren” çalmış olsalar olaylar bu kadar büyümeyebilirdi.

Yine de kimsenin günahını almayalım.

Belki de orada değillerdi…!