Nüfus müdürlükleri artık eskisi gibi değil. Son zamanlarda hem yükleri hem de işleri fazlasıyla çoğaldı.

Eskiden nüfus müdürlüklerine kimlik çıkartmak ve kayıt için giderdik. O da kırk yılın başında ihtiyaç olurdu.

Sonrasında ise nüfus müdürlüğüne işimiz düşmezdi. Hatta çoğumuz bağlı bulunduğumuz nüfus müdürlüğünün nerede olduğunu bile bilmezdi…

Ancak özellikle son 5 yıl içinde il ve ilçe nüfus müdürlüklerinin işleyişi ve görevleri hayli çeşitlendi.

Öyle ki daha önce “muhtarların” verdiği birçok hizmet, şimdi nüfus müdürlükleri tarafından yapılmaya başlandı.

Eh buna bir de kısa bir süre sonra yürürlüğe girecek “ehliyetlerin” değiştirilmesi de eklenince nüfus müdürlüklerinin işi daha da artmış olacak…

Nitekim geçtiğimiz gün kayıt örneği almak üzere Adapazarı Nüfus Müdürlüğü’ne yolum düştü.

O gün bana mı denk geldi yoksa her zaman mı böyle bilemiyorum ama içeride acayip bir kalabalık vardı.

Doğrusu her bankonun önünde sıra gelmesini bekleyen kuyruğu görünce kendi kendime “günü burada geçireceğiz” dedim…

Bu arada haklarını da yemeyelim. Adapazarı Nüfus Müdürlüğü’nde çalışan personel gerçekten iyi niyetle görev yapıyor.

Öyle bildik “devlet memuru” zihniyeti ile hareket edip işlerini “savsakladıklarına” şahit olmadım.

Tam tersi yığılmaları önlemek adına işlerini hızlı ve düzgün yaptıklarını da belirmekte yarar var…

Zira sıra bize geldiğinde de hiç bekletmeden gerekli evraklarımızı alıp işlemlerimizi kısa sürede tamamladılar.

Hatta bir küçük evrak eksikliğimiz karşısında “bugün git, yarın gel” diye bizi başlarından savmak yerine tam tersi yardımcı bile oldular.

Anlayacağınız bizim örneğimizde olduğu gibi işi yokuşa sürmeden, vatandaşın işlerini yapmaya gayret ediyorlar…

Tabi Adapazarı Nüfus Müdürlüğü’nde az personelle çok iş yapılıyor diye eleman ihtiyacını görmezden gelmek doğru değil.

Kaldı ki yapılan iş anlamında Sakarya’nın yükünü Adapazarı Nüfus Müdürlüğü’nün çektiği konusunda da herkes hem fikir.

Öyleyse buradan Vali İrfan Balkanlıoğlu’na “Adapazarı Nüfus Müdürlüğü’ne eleman takviyesi şart” olduğunu duyuralım. Belki birileri dile getiremiyordur…