Geçtiğimiz hafta Sakarya Emniyeti’nin başlattığı “Beton” operasyonu dün itibariyle farklı bir yön kazandı.Malum bu operasyon kapsamında başlangıçta 47 kişi gözaltına alınmış ve akabinde 23 kişi serbest bırakılmıştı.Daha sonra bu 24 kişi de Sakarya Emniyet

Geçtiğimiz hafta Sakarya Emniyeti’nin başlattığı “Beton” operasyonu dün itibariyle farklı bir yön kazandı.

Malum bu operasyon kapsamında başlangıçta 47 kişi gözaltına alınmış ve akabinde 23 kişi serbest bırakılmıştı.

Daha sonra bu 24 kişi de Sakarya Emniyeti’nde ki kontrollerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmışlardı…

Bu 33 kişinin serbest bırakılmanın ardından karar kamu vicdanında ister istemez bir yara açtı.

Ortada onca dosya, bilgi ve “telefon tapeleri” varken 24 sanığın serbest bırakılması herkes tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

Hatta bir gazeteci arkadaşla konuyu tartışırken ben Sakarya Emniyeti’nin böylesi bir operasyonda “eksik bilgiyle mi dosya hazırladı” diye düşünmüştüm.

Neticede Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nün aslında “Beton” operasyonu ile ilgili mahkemeye yeterince bilgi ve delil sunduğu son göz altılarla ortaya çıktı.

Demek ki Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nün sunduğu delil ve belgeler yeterince incelenemedi ve sanıklar serbest kaldı…

Tabi olay yerelden ulusal medyaya sıçrayınca işin şekli şemali değişti. Bir anda “Beton” operasyonu tekrar gündeme geldi.

Bu arada “iddianameyi hazırlayan” savcılık da 24 sanığın serbest bırakılmasına itiraz edince üst mahkeme sanıklar hakkında tutuklama kararı çıkardı.

Sonra ise malum, Sakarya Emniyeti “Beton” operasyonu kapsamında serbest kalan sanıkları teker tek toplamaya başladı.

Bu karar doğrultusunda “Beton” operasyonu kapsamında adı geçen sanıklar “cezaevine gönderilmek üzere” yeniden gözaltına alındı…

Kimsenin suçsuz yere canının yanmasını istemeyiz. Kanunların dağıttığı “adalete” her zaman da saygılıyız.

Bu olayda da kimseyi suçlamak ve karalamak gibi hele, hele “adalete” güvenmemek gibi bir niyetimiz yok.

Ben 33 sanığın “Beton” operasyonu kapsamında serbest kalmalarını dosyaların yeterince inlenmemesine bağlamak istiyorum…

Elbette tutuklanıp “cezaevine” gönderilecek olan isimler arasında suçsuz olanlar da vardır. Bunu zaman içinde mahkeme süresince göreceğiz.

Ama Sakarya gibi deprem görmüş şehrin insanı olarak bu konuya “hassas” olduğumuzu da belirtmek isterim.

Neticede bu şehir eninde sonunda yine büyük bir “depremle” yüzleşecek. Bunun aksini kimse söyleyemez.

Öyleyse öncelik “insan hayatı” olmalı ve varsa bir takım çıkarlar uğruna insanların canlarına ve mallarına kast edenler cezasız kalmamalı.

Şayet “Adalet mülkün temeliyse” ki biz öyle olduğuna inanıyor ve “Adalet asla vicdanlara bırakılmalı” deyip “yerini bulmasını” istiyoruz…